deniz kabuğunun söylediğidir
postuna kanaatin otur ve dinle
bir hûş ağacıydı belki de sedir
kalbime düşen serinliğinle
başlamıştı gecenin şiire yürüyüşü
ve sûzinâk devrânı çelebi gülün
deryâya tebdil eyleyen düşü
çözülmemiş bir yazı var: Galata
derler ona bizim diyarda
işte efendim, işte şair, bata
çıka yürüyor o gül’ü karda
kürediği akşamların Haliç’i
senin yüzün ey sevgili, kararmış
tennûre diye kuşandığın o hiç’i
Tanrı’nın sabahı sayanlar varmış