Çocuklarımızın, gençlerimizin, yurdumuzun nasıl kurulduğunu, Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu iyi bellemeleri gerekiyor. Gazi Mustafa Kemal'in insanüstü çabasını görerek kendilerine bıraktığı Cumhuriyete sahip çıkmaları tarihsel bir görev olarak Gençliğe Hitabe'de belirtilmiştir.
Saygıdeğer efendiler, sizi günlerce alıkoyan uzun ve ayrıntılı konuşmam, en sonunda, geçmişte kalmış bir dönemin hikâyesidir. Bunda, ulusum için ve gelecekteki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktalar belirtebilmiş isem, kendimi mutlu sayacağım.
Efendiler, bu konuşmamla, ulusal hayatı bitmiş sanılan büyük bir ulusun,
Efendiler, bizim yüzümüz her zaman tertemizdi ve hep tertemiz kalacaktır. Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu olanlar, bizim vatanseverce, vicdanlı ve namuslu savaşımızı bayağı ve çirkin hırsları yüzünden çirkin göstermeye kalkışanlardır.
Yalnız mitingler ve gösteriler, büyük gayeleri hiçbir zaman gerçekleştiremez. Bunlar, ancak ulusun sinesinden fiilen doğan ortak güce dayanırsa kurtarıcı olur.
Halifenin ve bütün dünyanın kesin olarak bilmesi gerekir ki, bugün mevcut ve korunmakta olan halife ve halife makamının gerçekte ne din, ne de siyaset bakımından varlığının hiçbir anlamı ve sebebi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti safsatalarla varlığını, bağımsızlığını tehlikeye atamaz.
"Tarihin herhangi bir döneminde, bir halife, aklından bu ülkenin mukadderatına karışmak isteğini geçirirse, o kafayı mutlaka koparacağız!"
İsmet Paşa, bravo sesleri ve alkışlarla karşılanan bu sözlerine şunları da ekledi:
"Herhangi bir halife, gelenek, düşünce ve şekil bakımından, yöntemine uyarak, üstü kapalı ve açık olarak Türkiye'nin kaderiyle ilgiliymiş gibi durum almak isterse, Türkiye devlet adamlarını ödüllendirirmiş, gönüllerini hoş edermiş gibi bir anlayışla düşünürse, bunları ülkenin yaşamıyla ve varlığıyla taban tabana zıt sayacağız, hareketlerini vatan hainliği sayacağız"