Yorgunluktan ölüyorum. Yinede bu kitaba yazmazsam aklım kalır. Kaçıncı kez okuyorum gerçekten bilmiyorum. Bu seferde tüylerim diken diken okudum. İnsan bilerek okuyunca daha bir geriliyor bu tip kurgularda. Yorumun afili kısmını babam yaptı ama buraya yazamayacağım kadar özel. Kitabı babama okudum. Yani aslında benim için zor bir okuma oldu çünkü ben okurken hakikaten triplere giriyorum. Okuduğum yerde tıpkı basım benim gibi hissetmediğini anladığım an bırakmak istiyorum. Bunu taa ilk okul sıralarında kitap anlatırken hissederdim. Neyse ki babam cık cıkları bol bir adamdır. Demek ki bu huyum ona çekmiş. Duygularımızı hep had safhada yaşarız. Net.
Bir köpeğin duygu değişimini gözlemlemek bizim için tabii ki çok zordu. Ailece evcil hayvan kotamız hiç öyle kabarık değildi. Çat pat diyelim her zaman. Severiz. Beslemek zor iş. Bir köpeğin dostluğu kadar düşmanlığını da hesaba katmak gerektiğini öğrendik. Her kim olursa olsun, sevgisizliğin nelere yol açabileceğini hâlâ şaşkınlıkla idrak etmeye çalışıyoruz. Oysa dünyada yaşanan bir çok kötülüğün sebebi sevgisizlik, sembolü ihanet. Kitabı bu kez okurken çok daha kötü hissettim. Çünkü şu an canımdan çok çok çok sevdiğim bir . Allah tüm bebekleri, çocukları korusun. Amin.
Asla ve asla böyle bir son beklemiyordu babacığım. Üzüldük mü? Çok. Ama daha çok şaşırdık diyelim.