Numuhukumakiaki'aialunamor'a her zaman savaşın ilk kuralının düşmanını tanımak olduğu öğretilmişti. İnsan onun hayatında böyle derslerin artık çok da önemli olmadığını düşünebilirdi. Neyse ki güzel bir güveç yapmak da tıpkı savaşa gitmek gibiydi.
Artık Urithiru bulunmuş parlayan şövalyeler toplanmıştır. Şimdi tüm Alethkarı bir araya getirmek. Dalinar'ın işi çok zordur. Herkes onun hala Karadiken olduğuna inanıp herkesi birleştirmek istediğini kabul etmezler.
Jasnah ise öteki diyardan geliyor. Shallan'ın işleri onun gelişiyle sekteye uğruyor.
Kaladin Elhokar ve köprü dörtten bir ekiple krallığa dönmeye hazırlanıyorlar. Yokelçiler krallığa doğru yol alıyorlar.
Serinin üçüncü kitabıyla beraber yepyeni bir ortama girmiş gibi hissediyorum. Geri dönenler, yeni dahil olanlar, rolü giderek azalanlar, karakter bölünmesi yaşayanlar, hayatı değişenler vb. şeklinde özetleyebilirim aslında bu cildi ama biraz detaya girmeden de olmaz.
Bu sefer önce Shallan'dan başlamak istiyorum. Kendisi çok önemli bir
Oathbringer - 1. Cilt 3. kitabın ilk cildi diğer kitaplardaki sırlar bir bir aralanıyor.Ara hikayeler yavaş yavaş anlam kazanmaya başladı.Olay örgüsünü çok sevdiğimi söyleyebilirim.
Spoiler
Spoiler
Spoiler
Jasnah geri döndü.Bir ara nedense hayaletkanın eski bir üyesi olabilir diye düşünmeye başlamıştım ama öyle değilmiş gibi görünüyor.Hayaletkanlarin nedense kötü bir oluşum olarak hala pek düşünemiyorum.Ara hikayelerde avlalan parlayan şövalyeleri avlayanların kim olduğunu öğreniyoruz ki beni fazlasıyla tatmin etti. Shallanin abisi hakkındaki gerçekler derken baya bir hava da kalan şeyi öğreniyoruz.2. Cilte yine supriz dolu şeyler bekliyorum açıkçası.Sissoylu serisinden tanıdığımız Sazedin bir bölümün giris yazasinda bir sözünü okuduğuma yemin edebilirim."Mevcut konumuna ulaşmadan önce bir tanrının şaşiramacağını düşünürdüm.Belli ki bu doğru değil.Şaşırabiliyormuşum.Hatta saf bile olabiliyormuşum, diye düşünüyorum ben" tam Sazedlik bir cümle değil mi? :)