“Düşüncenin gıdası sevgidir. Düşene kalkması için el uzatın ya da gülüp alay edeceğiniz yerde, düştüğü sefil hayata üzülüp ağlayın, ona hiç olmazsa biraz sevgi gösterin! Kendinizin de bir gün benzer bir duruma düşebileceğinizi varsayarak ona farklı gözle bakmayın.”
Canlı, hareketli bir akıl, bazen yaşam sınırlarını aşarak taşar ve yeni arayışlara girişir, tabii bulamaz ve yeise düşer. Hayata karşı geçici bir isteksizlik doğar. Bu, hayatın sırrını sorgulayan bir ruhun içine düştüğü sıkıntı halidir.
Evet, ben bir şey hissetmiyorum ama böyle bir şey olabilir. Görüyorsun işte, yiyorum, içiyorum, uyuyorum, gezmeye çıkıyorum. Ama birdenbire üzerime bir hüzün çöküyor. Hayat bana bir tuhaf görünüyor. Sanki onda bir eksik varmış gibi geliyor…