.
Zamanın çaresi yok. Ya da en azından ne olduğunu bilmiyoruz. Ama zamanın akışına güvenmeli, yaşamalıyız.
Biz zamanız ve onun egemenliğinden kaçamayız. Onu dönüştürebiliriz ama inkar edemeyiz veya yok edemeyiz.
Büyük sanatçıların, şairlerin, filozofların, bilim adamlarının ve bazı eylem adamlarının yaptığı da budur. Aşk da bir cevaptır: Zaman olduğundan ve zamandan oluştuğu için, aşk hem ölümün bilincindedir, hem de anı sonsuzluk haline getirme çabasıdır. Tüm aşkların kaderi kötüdür, çünkü hepsi zamandan yapılmıştır, hepsi öleceklerini bilen iki geçici yaratık arasındaki kırılgan bağdır.
Tüm aşklarda, en trajik olanında bile, abartıya kaçmayacak kadar insanüstü diyebileceğimiz bir mutluluk anı vardır: Zamana karşı kazanılan bir zaferdir, diğer tarafa, hiçbir şeyin değişmediği ve değişmediği buraya bir bakıştır. Olan her şey gerçekten öyledir.
.
.
.