18. yüzyılın sonlarında, başarılı bir asker olan xavier de maistre, karıştığı bir düello sonucunda 42 günlük bir ev hapsi alır ve odasında geçirdiği bu süreyi yazarak değerlendirir. odasındaki nesneler, uşağı joanetti, köpeği rosine ona ilham kaynağı olur önce; sonrasında da kültür-sanat, toplum ve birçok felsefi konuda görüşlerini kaleme almaya devam eder ve "dünyanın tüm zenginliklerini ve nimetlerini barındıran olağanüstü bir diyar" olarak gördüğü odasında yine kendi deyimiyle "keşiflerden keşiflere" gider. hapis süresinin bittiği gün özgürlüğe kavuşmasından ötürü pek de mutlu değil gibidir hatta: "şehirde dolaşmamı engellediler, ama bana koca bir evreni bıraktılar. (...) işte bugün özgürüm veya aslında hapishaneye geri dönüyorum! işlerin boyunduruğu yeniden üstüme çökecek; attığım her adım vazife ve görgü kuralları tarafından ölçülecek." anlaşılan odasında çıktığı yolculuktan epey keyif almış olan yazar, yıllar sonra bu kez odasına gönüllü olarak tekrar girer ve yeniden bir yolculuğa çıkar. kırmızı kedi yayınevi, yazarın "odamda yolculuk" ve "odamda gece seferi" isimli iki ayrı kitabını birlikte basmış.