Öğrenme Ve Bilgi Üzerine

Jiddu Krishnamurti

Quotes

See All
Bilgi koşullanmadır. Bilgi özgürlük vermez. Kişi, uçağı na­sıl yapacağını bilebilir ve dünyanın diğer ucuna birkaç sa­atte uçabilir, ama bu özgürlük değildir. Bilgi yaratıcı öğe değildir. Çünkü bilgi süreğendir ve süreğenliği olan, hiçbir zaman öze, ölçülemeyene, bilinmeyene ulaştıramaz. Bilin­meyen, hiçbir zaman bilinende gizli olamaz; bilinen her za­man geçmişe hareket eder; geçmiş her zaman bugünü, bi­linmeyeni gölgeler. Özgürlük olmadan, zihin açıklığı olma­dan, anlamak olanaklı değildir. Anlamak, bilgiyle olmaz. Anlamak, sözcük aralarındaki, düşünce aralarındaki aralık­larda ortaya çıkar. Bu aralık bilginin bozamadığı sessizlik­tir; bu, açık olan, ölçülemez olan, öz olandır.
Reklam
Dünyada büyük ölçüde zorbalığın egemen olduğunu göre­ biliyoruz ve zorbalık yayılıyor; hem fiziksel hem tinsel se­falet, zor kullanma ve sürekli savaş tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu tür bir dünyanın, düşüncelerimizde bazı kökten değişikliklere yol açması gerektiği de açıktır. Çoğumuz, ey­lemin düşünceden daha önemli olduğunu düşünürüz; tüm bu karmaşık sorunlar hakkında ne yapmamız gerektiğini bilmeyi isteriz ve doğru eylemi ortaya çıkaracak düşünme sürecinden çok doğru eylemle ilgileniriz.
Bilmediğimizi söylemekten ne kadar da utanıyoruz! Bilmeme olgusunu sözcükler ve bilgilerle örtmeye çalışıyoruz. Aslında karınızı, komşunuzu tanımıyorsunuz; daha kendinizi tanımazken onları nasıl tanıyabilirsiniz? Kendiniz hakkında birçok bilgi, sonuç, açıklama elde edebilirsiniz, oysa gizli olanın farkında değilsiniz. Bilgi olarak adlandınlan açıklamalar, sonuçlar, bunun ne olduğunu deneyimlemeyi engeller. Saflık olmadan, nasıl bilgelik olabilir? Geçmiş ölmeden, saflık kendisini nasıl yenileyebilir? Ölmek, andan anadır. Ölmek biriktirmemektir; deneyimleyenin deneyiminde yok olmasıdır. Deneyim olmadan, bilgi olmadan, deneyimleyen olmaz. Bilmek, bilgisiz olmaktır; bilmemek bilgeliğin başlangıcıdır.
Kendimi, olmam gerektiğini düşündüğüm gibi değil, oldu­ğum gibi bilmeliyim. Kendimi, bu noktadan yola çıkarak hareket ettiğim, düşündüğüm, toplanan bilgiler, varsayım­lar, geçmiş deneyimlerden oluşan merkez olarak bilmeli­yim; tüm bunlar kendimin kökten dönüşümünü, psişik bir devrimi engelliyor. Günümüzde dünyada büyük karmaşa­lar, pek çok yüzeysel değişimler sürüp gittiği için, insanda bu kökten değişimin gerçekleşmesi gereklidir, çünkü yeni bir dünyanın ortaya çıkmasını sağlayabilecek olan toplum değil, yalnızca bireydir.
Reklam
Kitabın okunması ne demektir— kitap değil, okumak ne demektir? Okuma yetisi, gözlemleme yetisi, öyküyü dinleme yetisi, kitabın söylediğini öğrenme yetisidir. Bu üç öğe— kitabın söylediklerini görmek, duymak ve kitaptan öğrenmek— bunun içindedir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.