En güzel kader hiç doğmamış olmaktadır. Buna en yakın olanı da doğduktan hemen sonra ölmektir. Sadece boş çılgınlıklarla geçen gençlik çağından sonra hangi insan üzüntülere kapılmadan yaşayabilir? Hangi sıkıntıdan kurtulabiliriz? Kıskançlık, kavga, anlaşmazlık, savaş, ölüm, evet bunların hepsi de başımıza gelir. Ardından felaketlerin en büyüğü, yani aramızın herkesle bozulmasını sağlayan çirkin yaşlılık gelir.