Okuma Uğraşı

Akşit Göktürk

Okuma Uğraşı Posts

You can find Okuma Uğraşı books, Okuma Uğraşı quotes and quotes, Okuma Uğraşı authors, Okuma Uğraşı reviews and reviews on 1000Kitap.
Fuzulî de bir gazelinde: Ger derse Fuzulî ki güzellerde vefa var, Aldanma ki şair sözü elbette yalandır.
"Bir söz ancak yaşamın ırmağında anlamlıdır"
Reklam
Ocak
Nevin

Nevin

@Nevin_AltnTurk
·
26 December 2023 20:37
2024 READING GOAL
61/90 books - %68 completed
61 books read
90 books
13.1k pages
0 reviews
636 quotes
Should read 1 book in 8 days.
Okuma edimi, başka bir yönüyle, okurun öznel geçmişi, şimdisi, geleceğiyle de ilgili oluyor böylece. Gerçekte her okur, kendi kişisel konumuna, duygusal yapısına, düşünsel yetisine göre yaşar bir metni. Bu açıdan, bir bakıma, her okur kendini okur metinde.
Bir kimsenin sözlerindeki anlamı ararken, o kimsenin kafasında, “söylenen ya da yazılan şeyin yanıt olmayı amaçladığı ne gibi bir soru vardır, bunu bilmek gerekir (ne gibi bir sorudur bu, sizin de bildiğinizi varsaydığı?)”. Bir sanat yapıtının alımlanmasında bu hiç kuşkusuz, o kimsenin kafasının içine girebilmek, onun düşüncelerini yeni baştan düşünmek değildir. Metnin donanımı, bu ilişkinin okurca kurulabilmesinde başlıca dayanaktır. Dünyayı nasıl gören bir toplumda, hangi yazınsal geleneklerin ortamında, neden yazılmıştır bir yapıt? İşte bu sorunun karşılığı, aranan soru-yanıt ilişkisine büyük ölçüde aydınlık getirecektir.
Okuma edimi, baştan sona, önümüzdeki metni okuma yaşantımızın geçmişi, şimdisi, geleceği arasında bir etkileşmedir. Okurun bilinci metnin bir aşamasında, beklentisiyle uyuşmayan türden bir durum ya da olgu ile karşılaştığı an, bellek aracılığıyla hemen metnin öncesine uzanır. Yeni durumun metiniçi bir art-alana bağlanması çabasıdır bu. Yalnız, bu çaba ile şimdi varlık kazanan her anlam kesin değil, sonraki okuma aşamalarında değişmeye açıktır.
Reklam
İnsanın varoluşsal çıkmazı, Kafka’nın bu çıkmazı yirminci yüzyıl insanının alınyazısı olarak kavrayıp dile getirmesidir.
Fuzulî de bir gazelinde: Ger derse Fuzulî ki güzellerde vefa var, Aldanma ki şair sözü elbette yalandır. dizeleriyle, gerçek yaşamın irdelenişindeki mantık biçimiyle, yazınsal söylemin, “şair sözü”nün, bu mantığa “elbette” uymazlığını belirtirken, bu iki anlam dünyasından birine ötekinden kanıt getirilemeyeceğini bilgece söyler.
Hiçbir metin, anlamını yalnız kendi başına kazanmaz. Bir Kafka öyküsünün anlamı, içinde bulunduğu yazınsal bağlam ile, Kafka’nın bütün yapıtlarındaki bakışın, düşüncenin ışığında aydınlanır. Söz konusu yazınsal bağlam da, hem eşzamanlı hem de ardzamanlı yazınsal ilişkilerin gözetilmesiyle oluşur. Bir Yunus şiiri için, bir Shakespeare oyunu için de durum aynıdır. Bu bakımdan, Koch’un yaklaşımındaki gibi yalnız tek metne yönelik bir çözümleme, metnin içinde oluştuğu tarihsel çizginin toplumsal-kültürel bağlamın etkilerini dışında bıraktığı için, sakınılarak karşılanmalıdır.
Kitap, bildik bir dünyada, bütününü bilemediğimiz...
Yirminci yüzyılın ünlü İspanyol ressamlarından Juan Gris'nin "Açık Kitaplı Ölüdoğa” adlı bir yağlıboya resmi vardır. Bir küçük masa ortasında kocaman bir kitap, silik yazılı sayfaları bize bakarcasına açılmış durur. Çevresinde gündelik yaşamdan nesneler; bir pipo, bir peçete, bir şarap kadehi, sırtı bize dönük yalnız tepesi görünen bir başka kitap, bir salkım üzüm, kavun ya da armut benzeri kesik bir meyve. Yazıları belirsiz açık kitapla çevresindeki bildik yaşam nesneleri arasında garip bir bağdaşmazlık vardır sanki. Bu bağdaşmazlığı, kırmızı üstünde kara bir art-alan, gizemli bir dölyatağı yumuşaklığıyla kuşatır. Kitabın sayfalarındaki yazılar, belli belirsiz lekeler biçiminde sunulmuştur. Seçilir nitelikte değildirler. Ama resme ilk bakışta, tam ortada duran bu koca açık kitap, bildik nesneler dünyasıyla kurşatılmış bir başka dünya gibi çeker gözü. Sayfalara eğiliverir kişi ister istemez. Resmin bütün anlamının kavranışında, gözün bu edimi bir başlangıç noktası olur. Gris'nin resmindeki bu kitabın, bütün kitaplarla paylaştığı bir özellik vardır. Kitapçı raflarında ya da vitrinlerde bir alıcı, bir okur bekleyen yüzlerce binlerce kitap da, bildik bir dünya ortasında, bütününü bilemediğimiz bir belli belirsiz dünyanın taşıyıcılarıdır, Kapaklarıyla çağırdıkları okurun, ilkin duyusal dokunuşu, sonra da sayfaları aralayıp ak kâğıt üstündeki mürrekkep lekelerini anlamlandırmaya girişmesi ile taşıdıkları bilinmedik dünyayı açmaya, yaşamaya başlarlar.
139 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.