Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okumayı Sevdirme Projesi

Ahmet Maraşlı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Öğrencilerine okuma arzusu aşılamayan öğretmen, soğuk demiri döven demirci gibidir." (Horace Mann)
Sayfa 231Kitabı okudu
Kitapları sevmeyen biri kütüphane memuru olursa ne olur? İşte yaşanmış ve fıkralaşmış bir örnek: Emniyetli Adam (!) Koca Ragip Paşa kendi adıyla bir kütüp- hane kurmuş ve bütün kitaplarını vakfetmiş. Bakımı ve korunması için de bir memur tayin etmiş. Bir gün aniden ziyarete giden Paşa, kütüphaneyi bakımsız ve tozlar içinde bulunca memura dönüp şöyle demiş: - Seni tebrik ederim evladım! Doğrusu çok emniyetli bir adammışsın. Sana teslim edilen şeylere elini bile sürmemişsin...
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
"Öncelikle, birinci sınıftan ikinci sınıfa geçen öğrencilerin anne babalarına, yaz tatilini değerlendirmek adına çocuklarına sadece test kitabı almalarının önerilmesi bizi gerçekten çok üzüyor. Elbette her sınıf öğretmeni arkadaşımız böyle yapıyor iddiasında değiliz... Biz hiç değilse dördüncü sınıfa kadar çocuklarımız masal, hikâye ve şiir kitaplarının canlı, renkli, resimli, cıvıl cıvıl sıcak dünyasına yönlendirilmelerinin, onların gelecekteki kişilik gelişimleri, mutlulukları ve başarıları adına çok daha yararlı olacağını düşünüyoruz. Kaldı ki bu çocuklar ileriki yıllarda zaten çok fazla test çözecekler, öyle değil mi?
Sayfa 225Kitabı okudu
Okumak, üzerinde düşünerek, hissederek, geliştirici, yetiştirici olmasıyla kıymet kazanır, nitelikli okuma olur. Öyleyse, yiyip bitirip yığan, üretmeyen bir "kitap kurdu gibi değil"; bal özü toplamak için konacağı çiçeği seçen, konduğu çiçekten her şeyi değil özünü alan, aldığı özlerle sentez yapıp ortaya bal ve arısütü gibi bambaşka, harika gıdalar koyan "bal arısı gibi okumak", okumayı hem sevdirir, hem de olağanüstü verimli hale getirir.
Düşünmek mi, Konuşmak mı?
Nasreddin Hoca, bir gün pazarda dolaşırken, bir papağanın on altına satıldığını görünce hemen eve koşar ve hindiyi getirip satışa çıkarır. Fiyatını soranlara; Yirmi altın, deyince, etrafındakiler başlarlar gülmeye: - Aman Hocam! derler. Bir hindi hiç yirmi altın eder mi? Hoca: - Yahu, siz ne acayip adamlarsınız! Az önce ufacık bir kuş burada on altına satılmadı mı? Evet ama o papağandı Hocam. Marifeti vardı. Konuşuyordu. Hoca cevabı yapıştırır: -Bunun da marifeti var arkadaş! O konuşursa bu da düşünür...
Sayfa 328Kitabı okudu
Reklam
Milli Eğitim Bakanlığı'nca, okullara haftada en az bir ders "okuma saati" konabilir. İki saat olursa, yerine göre birinci saatte okuma, ikinci saatte ise okunanlar üzerinde konuşma ve değerlendirmeler yapılabilir.
Sayfa 297Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.