Stefan Zweig okurken,anlattıkları öyle şekle bürünüyor ki kafamda sanki çok iyi kurgulanmış bir film seyrediyor gibi heyecanla devamını hayal ederken bir yandan da giderek yavaşlıyor ve sanki yavaş okursam daha büyük bir haz alacağımı düşünüyorum.Bu nedenle kitapları ne kadar ince olursa olsun bir çırpıda okuyamıyorum.Hayal etmenin -aslında en doğru hayal ettiğimi düşünmüş olanın-keyfini çıkarmak adına ağırdan alıyorum.Müthiş bir gözlemci Stefan Zweig.Varlıklı bir insan olarak sürdürdüğü hayatının yavan olduğunu ve hissizleştiğini düşünürken ,yaşadığı basit ama etkili bir gün ve gece hayatınının anlamını ve kendini keşfetmesini sağlıyor.Bir gecede farkındalığı artarken,eski hayatınından eser kalmayıp yepyeni bir insana dönüşüyor.Bütün bunları o harika gözlem gücüyle yaparak bir gecede sohbetin ötesinde insanların gözlerine bakıp,hayatlarını,telaşlarını, üzüntülerini anlamaya başlıyor.Kitap şu şekilde bitiyor;
Ve bir kez içindeki insanı anlamış olan,bütün insanları anlar.Kendini arayanlar,hayatın tekdüzeliğinden sıkılanlar bu kitabı özümseyerek okumalı.Kitapla kalın