Kitabın adı Olağanüstü İnsanlarla Karşılaşmalar olup Anadolu, Orta Asya, Hindistan'daki gezilerini anlatıyor denince, ben de gerçekten olağanüstü insanların hayatlarından detaylar bekledim. Çünkü daha önceden kimi seyahatnamelerde insan kapasitesini aşan insanlarla karşılaşmış seyyahların yazdıklarını okumuştum. Bu kitaptaki en olağanüstülük ise; insan otomatizmasının çalışma prensiplerini öğrenerek, bunu bilmeyenleri bununla aldatma üzerine kurulu. Ayrıca Gurdjieff'in gezileri boyunca birlikte yolculuk yaptığı kendine özgü çalışma biçimleri olup, alanlarında uzman olan insanların hayatlarını içeriyor. Bunun yanında da Gurdjieff'in geziler esnasında ayakta kalma metodları paylaşılıyor, iş deneyimleri vs. Ayrıca kimi manastırlarda karşılaştığı rahipler gerçekten ilham verici konuşmalar yapıyorlar. Gurdjieff'in olağanüstü insanlarıyla olan son karşılaşması Amu Derya nehri kıyısında, Kafiristan'daki Sarmong Kardeşliğinin bir manastırındaki rahibin konuşmalarıyla bitiyor. Kitabın en vurucu kısmı ise burası zaten. Ama olağanüstülük bilişsellik seviyesinde kalıyor. Olağanüstü bilişselliğin maddi düzleme yansıması gibi örnekler pek yok.
Kitap sonuç kısmında da Gurdjieff'in enstitü kurma konuşmalarındaki anektodlardan oluşuyor. Bu kısım Gurdjieff'in iyi bir tüccar olması ve maddiyatı nasıl sağladığına dair deneyimlerinden oluşuyor.
Sonuç olarak ben aradığımı bulamadım, ama 1900'lerin başlarında Anadolu, Orta Asya, Hindistan'daki hayat nasıldı, buna dair önemli bir eser. Ayrıca Gurdjieff'in bakış açısı ve olgusallaştırdıkları oldukça özgün.