"Fakat biz kendi asrımızda birer meşale taşıyan değil, birer meşale olmak zorundayız."
Bu sözler Kazakistan'ın aziz evladı Olcas Süleymanov'a ait... Onun milletine vefa, sadakat ve azimle şekillenen hikayesinin nişanesi minvalindeki bu sözleri, onun yegane hedefini açıklar niteliktedir. O milleti için yanacak, bozkırın ortasında ışıklar saçarak halkını aydınlatacaktır. Ömrü boyunca bu şekilde bir hedef edinmiş kaç yürek var bilinmez. Fakat bir gerçek var ki milletleri yükselten Süleymanov tipindeki fikir adamlarıdır.
Sebahattin Şimşir çok iyi noktaya temas ederek ülkemizde ve Türk dünyasında yeterince tanınmayan Olcas Süleymanov'un biyografisini kaleme almıştır. Aslında Şimşir'in eksikliğini hissettiği şey uzun zamandan beridir vaki... Milletimizin yetiştirdiği büyük fikir adamlarını layıkıyla tanımayışımız; kültürümüzle bağlantımızın kopmasına neden oluyor. Çünkü geçmişimizi, kültürümüzü, milli varlığımızı bize ancak fikir adamlarımız fark ettirebilir. Biz içimizden çıkan kıymetlere bigane kalırsak, kendi köklerimizden uzaklaşırız. Fikir adamlarımız edebiyatçılarımız, şairlerimiz ozanlarımız aslında bizi köklerimize bağlayan Aksakallılarımız... Onları unutmak kökümüzden kopuştur. Şüphesiz ki köksüz bitki savrulur. Sade savrulmakla da kalmaz, başka bir bitki için asalak hükmünde yaşamını sürdürmeye çalışır. Kendi kendimize döndüğümüzde kazanacağız.
Olcas SüleymanovSebahattin Şimşir · Post Yayınevi · 20206 okunma
Rus edebiyatını seviyor ve bu edebiyata saygı duyuyorum. Aynı şekilde Rus halkını seviyor ve kendilerine saygı duyuyorum. Ne var ki diz çökerek sevmeyi beceremiyorum. Olcas Süleymanov
Gününüze ulaşan yazılı kaynaklarda tarih, ne yazık ki kırık dökük bağlantısız ve yazarına göre subjektiftir. Bilgiler aktarıcının dünya görüşüne, mensubu olduğu dine göre tahrif edilmiştir ve her şeyden önemlisi, tabiatıyla konuya hakim olamayış yüzünden kısıtlıdır. Oysa sözcükler insanoğlunun geçmişinin kodlandığı çiplerdir. Göç güzergahları yerleşim bölgeleri felsefeler inançlar işaret yapıcıların bilgelikleri ya da bazen yorumcu kahinlerin dar görüşlülüğü...