Sanat İnsanlarından Güldüşün Anılar

Ölmeden İyi İnsanlar

Kolektif

Ölmeden İyi İnsanlar Quotes

You can find Ölmeden İyi İnsanlar quotes, Ölmeden İyi İnsanlar book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
kahkaha attırdı jdjdksksk
SPiKERLiK SINAVI Telefonun, telsizin de olmadığı yıllar. Ankara yılları. Özer Öztep bir süre görünmez ortalarda. Dostları, arkadaşları, yakınları merak içinde kalırlar. Çok sürmez, bir sabah çıkagelir. “Neredeydin abi/ Özer/ arkadaşım?" sorular yağar ardıardına. - Ka-ka... Kars'a gi-gi-gittim. — Niye? Ne işin olur senin Kars'ta? — Si-s... spi-spikerlik si... sı... navı va-vardı. Şaşkınlık içinde birbirlerine bakarlar bir süre. Aralarından biri cesaretle atılır: - Sonuç ne oldu? — So-sol... solcu o- ol- duğu... muzu an-la... anlayınca ka-ka-kazan... dırmadı i-ip-ipneler!
KİME DİK GELMİŞ?
Nida Tüfekçi, orkestrayla çalışırken eşi Neriman Altındağ Tüfekçi’de koroyu alıştırmaktadır. Ünlü hoca çalışmaya ara vermiştir. Odanın kapısında sigarasını tellendirmektedir. O ara solo çalışma kesilince seslenir içeriye: — Ne oldu? Niye kestiniz? Gençlerden biri içeriden seslenir: - Sİ dik geldi hocam. Hoca ikinci soruyu sormakta duraksamaz: - Si kime dik geldi?
Reklam
BAKIN HELE YAŞLILIK NEYMiŞ!
Hazır cevaplılığıyla da bilinen Aziz Nesin, bir toplantıda yöneltilen "Yaşlılık nedir?" sorusunu şöyle yanıtlar : - Yaşlılık, insanın yumuşak yerlerinin sertleşmesi, sert yerlerinin yumuşamasıdır.
Ağız Tadıyla Ölmek
Ahmet Haşim boğazına düşkündü. Son rahatsızlığında hastanede yatarken, kendisini görmeye giden Yusuf Ziya Ortaç onu mutfakta domatesli pilav atıştırırken buldu. “ Ne yapıyorsun Haşim! Perhizde değil misin sen?” diye çıkışınca Ahmet Haşim gülümsedi: - Bırak yahu, nasıl olsa öleceğim… Hiç değilse ağız tadıyla ölelim!
Politikacılar
Ömer Seyfettin, bir mektubunda dönemin politikacıları için şunları yazar: - Hangisiyle bir arada bulunsam, kendimi penceresiz ve kapısız bir ahırda sanıyorum.
Sayfa 202Kitabı okudu
Memleketin hâli
"Orda bir köy var uzakta..." dizeleriyle anımsadığımız Ahmet Kutsi Tecer'le Aşık Veysel sık görüşürlerdi. Çalışmanın ötesi muhabbetti, sohbetti elbette... işte o görüşmelerden birinde, Tecer Ankara'dan geliyor ya, sordu Aşık: - Memlekette işler nasıl? Ahmet Kutsi Tecer, sanki hazırlıklı gibi, anında verdi yanıtı: - Gördüğün gibi Aşık, gördügün gibi!
Reklam