Gençliğimde, beni heycanla titreten, sevinçle güldüren, bir sürü sorular sormama neden olan şeyleri şimdi önemsemiyorum, onlara hiç aldırış bile etmiyorum bile. Ah! Gençlik... Ah Tazelik...!
Onlar mutluydular. Sekiz seneden beri evli bulunmalarına rağmen, birbirlerine küçük hediyeler veriyorlar, tatlılar ve şekerlemeler ikram ediyorlardı. Birbirlerine tatlı bir sesle: "Cancağızım aç ağzını, kapa gözlerini," diyorlardı.