Ölü Canlar

Nikolay Gogol

Ölü Canlar Sözleri ve Alıntıları

Ölü Canlar sözleri ve alıntılarını, Ölü Canlar kitap alıntılarını, Ölü Canlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sonu kötü bitti
-Can sıkıntısı dediğimiz şeye karşı binlerce panzehir var. -Bir örnek verebilir misiniz? -Genç bir adam için, dans etmek, herhangi bir müzik aleti çalmak, efendime söyleyeyim... evet, evlenmek gibi çareler var.
Müge Anlı tayfa
Şu insanlar tuhaf yaratıklardır doğrusu. Duydukları bir haberi, ne denli saçma olursa olsun, yüzde yüz başka birine anlatırlar. Hem de sadece "Bakın ne yalanlar uyduruyorlar" demek için. Karşısındakiyse bu habere sevinçle kulak kabartır ve "Doğrusu, ne aşağılık yalan, kulak asmaya gelmez" der. Elbet o saat üçüncü birini arar, ona aynı şeyi anlatır ve onunla birlikte namuslu adamlara yaraşır bir kızgınlıkla, "Bakın ne aşağılık bir yalan!" diye söylenir. Bu yalan da böylece bütün kenti dolaşır. Herkes bol bol bu konu üstünde konuşur, sonra da bunun aldırış edilmeyecek bir şey olduğunu benimseyerek, "konuşmaya değmez" der.
Reklam
Toplumumuzun özetidir
Bakarsınız, üçümüz beşimiz bir araya gelir, bir yardım kurumu kurarız... Çok iyi, çok güzel ama, o kurumu başarıya ulaştıracak kafa eksiklir bizde... Başlangıçta bir sevinç, bir iyimserliktir gider, işe oldubitti gözü ile bakarız. Ama sonuç? Diyelim bir yardım kurumu kurup yoksullara dağıtmak üzere epey para toplarız; ama arkasından bu hayırlı işi ıslatmak üzere kentin ileri gelenlerine bir ziyafet çekeriz, toplanan paranın yarısı uçar gider. Sonra o kurum için, hademesi, memuru, döşemesi, dayaması, büyük bir yapı kiralanır... Elbet yoksullara dağıtmak için de elde ancak üç beş ruble kalmıştır. İşin kötüsü, bu üç beş rubleyi nasıl dağıtmak gerektiğini bilen bir kimse de çıkmaz. Bakarsınız kurum üyelerinden biri, bu paranın sütninesine verilmesini ister.
Yalnız büyük tutkular değil, küçük tutkular da, iyi şeyler için doğmuş olan bir kimseye, en büyük ve en kutsal görevlerini unutturabilir ve Tanrıyı hiçe saydırabilir. Çünkü insan tutkuları, deniz kıyısındaki kum taneleri gibi sayısız ve sonsuzca değişiktir. Bunların bayağıları olsun, soyluları olsun, tümü de önce insanın buyruğunda olarak işe başlar, ama gittikçe onu kendi zorbalıkları altına alırlar. Bundan ötürü bütün bu tutkular yığını içinden en soylu olanını seçip, onunla yetinen ne mutludur!
Kilolara bahane bulurken:
Gerçekten bu dünyada şişmanlar işlerini becermek konusunda zayıflardan çok daha ustadırlar. Zayıfların görevleri pek o kadar önemli değildir. Zayıflar, hiçbir zaman önemli bir iş tutamazlar. odadan odaya gider, gelirler, yaşamları sudan, güvenilmez bir yaşamdır. Oysa şişmanlar hiç de öyle iğreti önemsiz yerlere bağlanmazlar, onlar doğrudan doğruya en önemli yerleri tutarlar, bir kez de oraya geçip yerleştiler mi öyle bir oturuş otururlar ki, altlarındaki sandalye ezilir, bükülür ama onlar gene yerlerinden kıpırdamaz, yuvarlanmazlar. Şişmanlar, dış görünüşe önem vermez, üzerlerindeki fraklar zayıflardaki gibi iyi dikilmiş değildir, ama Tanrı, keselerine bereket vermiştir. Zayıflara gelince, onların üç yıl içinde rehin edilmedik bir tek köleleri kalmaz.
İnsanın dört bir yanı sahtecilerle çevrili olduğu ve adım başında pahalı lokantalara, çigan orkestralarının neşe kattığı danslı toplantılara, maskeli balolara rastlandığı bir çağda başka türlü davranmak kolay mı? Herkesin bu çeşit yaşamı gerçekleştirmeye çalıştığı ve modayı izlediği bir sırada, bütün bunlardan el ayak çekmek gerçekten güçtür.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.