Kadınsa oradaydı şimdiden gözlerimin hizasında daha da kara güneşte her zamankinden kıpırtısız ve yoksul dudakları kuru bakışları kör tepeden tırnağa ateşler içinde bir yangın düşüyle
Sana doğru iniyordum ve sen bana doğru yükseliyordun. Her akşam bizi yaklaştıran boşlukta o adını anmaya çekindiğimiz şeyin gölgesi ve ışığı vardı yolun üstünde. Zaman güneşin kayığının tartımıyla yalpalıyordu ineğin memelerinin altında
Ne kaldı
Kasemde o süt maviliği ve kehanetlerini hiç tüketmeden içebildiğim yüzün belirgin izi o kırlangıç çığlığı başımın üstünde ve önümde batan o güneş yüzyıllardan güçlü o şafak dirençle yükselirken insan sırtımın gerisinde.
Bu kez iyice yitirdiler birbirlerini biri
Öteki oldu ve o anda tersi de
Şaşırtıcı biçimde gerçekleşti
Bilmiyorlar daha
Hiç bilecekler mi
Farkında olmadan bırakıp gittiler yatağı odayı
yeri göğü
Sınırlar ötesindeler şimdi
İç içe sarmaş dolaş
Biraz da telaşlı
Serüvene kapılmış yürekleri
Sonra da bir geceyarısı güneşinin apansız
çarpması
Tenlerinin en uzak ucunda
Birbirlerini bulduklarında
Bulabilecekler mi
O iki ayna gibi olacaklar yakın
Yüz yüze
Alabildiğine dingin