1989 yılında kaleme alınmış olan bu kitap, Welton Akademisi'nde geçmektedir. Welton Akademisi özel bir yatılı okuldur. Sert, katı bir müdüre ve eğitime sahip bir yerdir. Dolayısıyla veliler tarafından oldukça sevilen ancak öğrenciler tarafından ise bir o kadar sevilmeyen bir okuldur.
Eser 7 öğrenciyi yani Neil, Todd, Charlie, Knox, Cameron, Meeks ve Pitts'i merkeze almaktadır. Onların sorunları, düşünceleri ve karşılaştıkları zorluklar eserin temelindedir.
Keating ise onların yeni gelmiş, okulun eski mezunlarından olan İngilizce öğretmenidir. Geldiği andan itibaren çocuklar üzerinde bir farkındalık yaratmıştır. Keating, diğerlerinin aksine ezberi değil düşünmeyi, sorgulamayı, anı yaşamayı önemsemektedir. Yani günümüzde de sıkça söylenen, eğitimimizin de merkeze aldığını iddia ettiği "yapılandırmacı" bir öğretmendir.
Yazar, eser boyunca öyle önemli noktalara parmak basmış ki okudukça insan kendi eğitim yaşantısını sorgulamadan edemiyor. Veliler ile öğrenciler arasındaki çatışma, öğrenciler ile öğretmenler arasındaki çatışma, öğrenciler ile müfredat arasındaki çatışma... Hepsinin de kaybedeni öğrenciler olmakta. Maalesef...
Ebeveynler çocuklarının çobanı değil rehberi olmalı. İlgilerine, isteklerine saygı duymalı. Yoksa onlar için geri dönülmez yaralara, hasarlara sebebiyet olurlar. Bu kitap, bu gerçeği bir defa daha yüzünüze vuruyor. Kendimde de bu yaraları, hasarları görmek ve onların yarattığı çığ etkisini keşfetmek beni daha da etkiledi.
Geç buluştuğum ancak iyi ki okuduğum bir eser.