Şunu öncelikle söyleyebilirim, serinin en iyi hikâyesi ve olay örgüsü kesinlikle…
Daha önce gizemli sislerin Barovia’ya getirdiği Azalin’in Kont Zarovich ile olan hikâyesini Azalin’le Savaş kitabından okumuştum. Şimdi ise bu Azalin’in kim olduğunu Barovia’ya nasıl geldiğini, Azalin olmadan önce ki yaşamını, hükmettiği krallığını, üstün büyücülük vasıflarını her ne kadar güçlü bir hükümdar ve büyücü olsa da çaresiz kaldığı yönlerini, keskin ve geri döndürülemez adaletini ve sonuçlarından kaynaklanan acısını, kardeş ve evlât acısıyla boğuşmasını saplantılarını ve çok çok daha fazlasını soluk almadan okudum…
Büyücü Hükümdar (Azal’lan) gerçek ismi Firan Zal’honan… Knul hükümdarının ikinci oğlu, babasının tüm engellemelerine rağmen büyüye gönül vermiş ve bu uğurda genç yaşında bir trajedi yaşayarak ülkesini terkedip güçlü bir büyücünün yanında sanatı öğrenmek için çıraklığa başlar. Üstün yeteneği ve güce olan hırsı ile büyük bir büyücü oluşuna, ülkesine dönüp Azal’lan oluşuyla devam eden hikâyesini okurken kendini kaptırmamak imkânsız. Bu sürecin sonunda artık yaşayan bir ölüye dönüşüp Barovia’ya ve hatta bir başka ayrılmış ruhununda başka bir boyutta başka bir krallıkta yaptığı mücadeleler fazlasıyla ilgi çekici kılıyor kitabı…
Sonuçta fazla detay vermeye gerek yok okuduğunuzda çok daha fazlasını bulacağınız harika bir kitap…