Ölüm Allah'ın Emri'nde Ahmet Mithat Efendi alışılagelmişin dışında bir akış tekniği ile karşımıza çıkıyor. Daha hikayenin en başında karakterlerin başına ne geldiğini öğreniyoruz. Kabul edilen kanıya göre bu durum kitap okuma zevkimizi düşürecek bir eylem olarak görülmekte ancak Ahmet Mithat bunun tam tersi olabileceğini, yine de okurun merakla olayların nasıl geliştiğini okuyabileceği savını savunuyor bu kitabında. Ki bence haklı da çıkıyor. Hikayenin sonunu bilememize rağmen karakterlerin, o duruma nasıl geldiklerini bir çırpıda okuyuveriyoruz.
Hikayemiz Mustafa Paşa'nın konağında geçiyor. Mustafa Paşa'nın cariyelerinden Sinesaf ve yeğeni Sıtkı Efendi'nin vasiyetnamelerinin bulunmasıyla olaylar silsilesi başlıyor. Behice Hanım'ın dolambaçlı anlatımlarıyla hikaye merak uyandıran bir hale geliyor. Kısa ve akıcı bir hikaye, okumanız dileğiyle...