Ölüm Portresi kitaplarını, Ölüm Portresi sözleri ve alıntılarını, Ölüm Portresi yazarlarını, Ölüm Portresi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ÖLÜM PORTRESİ|
Ölüm Portresi beklentisiz başladığım ama sayfaları yazım dilinden dolayı hayranlıkla çevirdiğim bir kitap oldu. Yazarın daha önce bir kitabını okumuştum ama Ölüm Portresi kadar sevememiştim. Bana göre 45.Durak’dan sonra yazım dili çok daha iyi olmuş
Kitabımız için lise kurgusu diyebilirim. Karakterlerin yaşı lise yaşı değil ama lisede okuyorlar. Yaşımdan dolayı mı bilmiyorum ama artık lise kurgularını okumayı pek sevmiyorum Fakat yazım dilinden ve gidişattan dolayı bu detayı görmezden gelebildim. Karakterlerimiz olgundu çünkü.
Hera çok uzun süredir Atlas’a platonik olarak aşık. Kitabın arka kapağına ve ilk sayfalara baktığımız zaman Atlas onun tamamen görmezden geliyor. Aileleri dost oldukları için mecburen aynı ortama giriyorlarmış gibi. Amaa bende Atlas Hera’yı onun düşündüğü kadar görmezden gelmiyor. Atlas’ın okuduğu okula nakil aldırmasıyla beraber Hera’nın hayal ettiğinden çok daha fazla aynı ortama girmeye ve hatta onun arkadaş ortamına dahil olmaya başladı. Hem dostluk hem aşk hem de gizemlerle dolu bir kitaptı diyebilirim. Serinin ilk kitabı olduğunu göz önünde bulundurarak okursanız bence seveceğiniz bir kitap. Asıl olay son bölümlerde oluyor ve sizi acilen ikinci kitabı okumaya itiyor. İkinci kitabın gizemini, Atlas ve Hera ikilisini daha detaylı okumak için sabırsızlanıyorum. Çünkü ikisi de yaralı ve yalnız karakterler.
Ölüm PortresiBüşra Nur · İndigo Yayınları · 202430 okunma
Ben onun açtığı yaraya bile sadıktım.
Göğsümde hissettiğim öfkeye,onun için aldığım nefese,kalbime sığmayan nefrete bile sıkı sıkıya bağlıydım.
O ise….
Katrivas’dı işte.
İsimlerimiz bir gazete kağıdında bile yan yana gelmezdi.Önümdeki deftere karaladığım güçsüz şiirlerde bile onun ismini kendi ismimin yanına yazmaya gitmezdi elim.