Tanrım! N'olursun, dünyaya çocuk vermek isteyen ana babayı sen kendi mihrabının önüne çağır; hayatın ne olduğunu onlara anlat. Her şeyden önce onlara hayatın ne olduğunu
duyur, Tanrım!
"-Yıllar yılı kımıldamadan, hep aynı yerde yatan bir kayayı devirip, o kayanın dibine baktınız mı hiç, Batan Teresa?
-Yok bakmadım. Ama ne demek istiyorsunuz?
-Devirip de bakınız. O kayanın dibindeki toprak çürük olur. O kayanı dibinde toprak besinsiz olur.! Yılanlar, solucanlar oymuştur o toprağı... işte hayat da, bizim hayatımız da yıllar yılı ağır bir kaya gibi kımıldamadan yattı orada. Kim bilir, yandığı belki iyidir. Biden sonra oraya gelenler için hayat başka olacak; bizim hayatımıza benzemeyecek, Bayan Terasa!