Aklı olan kişi üç şeyden önce işini bitirir:
1 — Dünya kendisinden el çekmeden önce o dünyadan el çeker.
2 — Mezara gitmeden önce kendisinin mezarını onarır.
ı
3 — Cenab-ı Hakk’ın katına varmadan önce de O’ndan rıza dileğinde bulunur.
İnsanların derecesi hayvanlarla meleklerin arasındadır. İkisine de kabiliyeti vardır. Bu sebepledir ki, emaneti insan dan başka kimse kabul etmedi. Çünkü ötekilerde, yani ne hayvanlarda, ne meleklerde bunu kabul kabiliyeti yoktu. Emaneti kabul etmek ise tehlikelerin vebâlini boynuna al maktır.
Dünyanın örneği bir cadı kadındır. Bir sihirbaz güzeldirki, daima senin yanında kendisini gösterir. Senin yanın da oturur, sende karar kılar. Oysa senden daima bir şeyler kapmaktadır. Güzel sıfatlarını azar azar silmektedir. Ama senin bu kapmalardan haberin yoktur. Bilmezsin. Gölgeye baksan o daima hareketsiz, durgun gibi görünür. Oysa hep hareket halindedir; devamlı ya kısalmakta ya da uzamaktadır.
1 — Nefs ile her türlü heves ve hazlardan kendini çekme mücahedesine girerse,
2 — Kalbini kötü huy ve ahlâk paslarından arındırır, tertemiz kılarsa,
3 — Tenha bir yere çekilip gözle görülür duygularından uzak kalırsa,
4 — Candan ve gönülden daima “Allah, Allah” demekle meşgul olursa, melekût âlemine dalar, cismânî âlemden ilişkisini keser, o madde âleminden habersiz kalır.Gönlünde Allahü Teâlâ’dan başka bir şey kalmaz. İşte o zaman melekût âlemi ona görünür, gönül pencereleri aralanır.
Eğer nefsini güzellik ve edeple aklına itaatkâr kılarsan, sen ona boyun eğdirirsin. Ondaki o kötü sıfatlar değişir. Sende sabır, soğukkanlılık, bağışlama, şecaat, sükûnet,
alçak gönüllülük ve cömertlik doğmağa başlar.
İnsan, acizlik ve noksanlık ile kulluk kapısında durup vuslat kapısının açılışını beklemek ve Allah’ın cemâlini ya kından görme saadetine kavuşmak için yaratılmıştır.
1 — Sen nesin?.
2 — Yaradılışın nasıl olmuştur?
3 — Ne vakit, nerede ve ne hizmetle dünyaya geldin?
4 — Nereye gideceksin?
5 — Senin saadetin, mutluluğun ne ameldedir?
6 — Asiliğin, umutsuzluğun, şekavetin nedir? Ve ne ameldedir?..
Allahü Teâlâ’yı (c.c.) tanıma kapısının anahtarı, önce insanın kendi nefsini bilmesi ve ruhunun hakikatini anlaması, idrak etmesidir. Allahı tanıma (mârifetullah) kapısının kilidi ancak bu anahtar ile açılır.
Nitekim Resûl (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:
— Beş şey gelmeden önce şu beş şeyi ganimet bilin:
1 — İhtiyarlık gelmeden gençliğin,
2 — Hastalık gelmeden sıhhatin,
3 — Meşguliyet vakti gelmeden boş zamanın,
4 — Ölüm gelmeden hayatın,
5 — Fakirlik gelmeden önce zenginliğin kıymetini bilin.
İnsanlara ölümü unutturan şey de çok zaman tûl -iemel (bitmeyen isteklerdir. Bütün fesatların, kötülüklerin, fenalıkların başı da bu tûl-i emel, sonu gelmeyen isteklerdir.