Ölüme Yanıt Var mı?

Peter Koestenbaum

Ölüme Yanıt Var mı? Gönderileri

Ölüme Yanıt Var mı? kitaplarını, Ölüme Yanıt Var mı? sözleri ve alıntılarını, Ölüme Yanıt Var mı? yazarlarını, Ölüme Yanıt Var mı? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümü dışındaki bir şey olarak gören kişi bölünmüşlük içindedir. Onu yaşamın bir parçası olarak algılayan kişi sağlamlaşmış ve bütünleşmiştir.
Otantik kişi her iki yönde kendini gerçekleştirmeyi ve dünyaya katılmanın da kendini ayırmanın da gerçek insani olanaklar olduğunu fark etmeyi gerekli bulur.
Reklam
Salt iyimser bir yaşam görüşünü savunan felsefelerin çoğu genellikle yapaydırlar; bunların en göze çarpanları Dale Carnegie ve olumlu düşünce gücüne bağlı diğer okullardır. Kendinize gitgide olumlu olacağınız, her şeyden hoşlanacağınız gibi, yaşamın her alanında başarıyı garantileyerek bir dizi telkinde bulunarak doyuma ulaşacağınızı söylersiniz. Ancak böyle mekanik bir güdülenme kendi iç dünyanızın derinliklerinden kaynaklanmaz, yalnızca maddesel genişleme ve sahip olma yüzeyinde kalır. Olumlu düşünme hiç şüphesiz sınırlı amaçlar için işe yarayan, "kullanılmış araba satıcısının" yaşama yaklaşım biçimidir. Zengin tüccarlara karşı hoşgörüsüz olmak gibi bir niyetim yok, bu kişilerin mutlaka kötü niyetli olduklarını düşünemeyiz. Bu insanlar, cimri, ikiyüzlü ve kötüler diye bir hoşnutluk ve yardımseverlik maskesi gibi yapay bir yüz takınmaya çalışmazlar. Başka bir seçeneklerinin olmadığını düşünürler. Dünyanın rekabetçi ve gırtlakkesici bir dünya olduğuna ve varolabilmenin tek yolunun başkalarına baskın çıkmak olduğuna inanırlar. Çoğunlukla mutsuz geçen günlerini, şevk dolu olduğunu, işini severek ve başarılı satışlar yaptığını söyleyerek kendilerini ikna edecek şekilde geçirebilirler. Böylece hayatlarını sürdürürler. Bu tutumları artık işlerine yaramadığından (çünkü anlamlı bir yaklaşım için bu uygun bir yaklaşım değildir) bu tür satıcıların sayısında büyük bir azalma vardır.
Alan Watts fırsat buldukça çok güzel bir imge kullanırdı. Sürekli olarak sağlık, doyum ve güzelliğe, kısaca ötedeki cennete ulaşma arayışı içinde olanlardan söz ederdi. Ancak sonsuza dek gökyüzünde yüzen güzel bir dünyada olduğumuzu fark etmede başarısızdı. Cennete olmayı isteriz, oysa biz zaten oradayız.
Kendi mezar yazımı yazmaya çalışırken, ne yazarsam yazayım bunun benim için hiçbir anlam ifade etmediğini gördüm. Dünyada ne kadar şey başarmış olduğumun benim için hiçbir anlamı yoktu, çünkü amaçlarımın kendisi anlamsızdı. Sahip olduğum amaçlar, bunların ne öneminin olduğu, hedeflerime varıp varamamam hiçbir fark yaratmıyordu, hayatımı bütün bir şey olarak görmedim. Ancak, kendimi bir ölü olarak gözümde canlandırırken beni geleceğe yönlendirecek hiçbir boyutu olmayan geçmiş eylemlerimin toplamından, kısacası geçmişimden başka hiçbir şey değildim. Yalnız ve sanki nedensiz öldüğüm için, ölüm karşısında tüm umutlarım, değerlerim, sevgilerim ve büyün geçmişim anlamsız göründü. Ölüm kesin bir saçmalık ve özgürlüğün kısıtlanmasıydı. Ancak, bu beni özümün, anlamlı varoluşumun olduğum şey değil, kendimi olmaya sevk ettiğim şey olduğunu fark etmeye götürdü. Ben yaşayan bir özgürlüğüm.
Her ne kadar kendi ölümünüzü asla yaşamadınızsa da öleceğiniz bilgisi her zaman sizin yanınızdadır.
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.