Ölümle Baş Başa kitaplarını, Ölümle Baş Başa sözleri ve alıntılarını, Ölümle Baş Başa yazarlarını, Ölümle Baş Başa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünün bir kere, insan bütün hayatını, yirmisinden kırkına kadar sahip olduğu enerjiyle yaşamış olsaydı yetmişine geldiğinde, kırgınlıkların ve yaraların ördüğü öyle bir ağın içine düşerdi ki buradan tek çıkış yolu çılgınlık olurdu. Bu nedenle kuvvetten düşmenin şans olduğunu düşünüyorum. Belirli bir süreden ve kırgınlıklar birikiminden sonra, beyin yapısı, kişinin bebekliğinden beri yüklenip taşıdığı çelişkiler zincirini nasıl olsa çözemeyeceğinin -zaten çoktan unutmuştur bile neyin çözülmesi gerektiğini- ayrımına varıyor, faaliyetinin etkinlik derecesini azaltıyor, itirazsız kabul ettiği olguların sayısı artıyor ve giderek sadece ufak tefek şeylere öfkelendiği bir çağa erişiyor, sonraları ufak tefek şeylere de öfkelenmiyor, cenaze parasını biriktirip ölüme terk ediyor kendini.
Çağdaş Macar edebiyatının önemli temsilcilerinden Peter Nadas’ın 2003 Franz Kafka Edebiyat Ödülü alan Ölümle Baş Başa adlı öykü kitabı #çançağdaş diziden tekrar yayımlandı.
Kitapta dört öykü var, ilk üç öyküde masumiyetini kaybeden çocuk imgesi baskın (burada Kundera’yı anmamam mümkün değil, bknz: Gülüşün ve Unutuşun Kitabı, Roman Sanatı). Bu durumu Kuzu adlı öyküsünde, düzenden aileye kadar sızan otorite figürlerinin şiddetiyle açıyor. Öyküden bununla ilgili bir sayfa ekledim görsele. Son öykü ölüme yakın bir deneyimi anlatıyor, tematik olarak diğer öykülerden farklı, yazar kendisi de benzer bir deneyim yaşamış. Üç öykü de aile yaşamları üzerinden ilerliyor. Arka kapakta ‘ilk çatlakta faşizan duyguları ortaya çıkan insalar’ yazıyordu. Tam olarak öyle, çalışana, komşuya, aile üyesine yönelik ırkçılık, ayrımcılık, küçümseme. İlk öykünün arka planında Macarastan’ın komünist dönemi daha belirgindi, bu detayı sevdim. Daha yerel bir öykü diyebiliriz her ne kadar anlattığı durum evrensel olsa da, diğerlerinde yerel detaylar baskın değildi.
Nadas’ın daha önce bir romanını da yayımlamış @canyayinlari , umarım o da tekrar yayımlanır. Daha çok Nadas okumak isterim, hakkında da okumak isterim. Hayatına baktım biraz, annesiyle Nazilerden kaçmış. Babası üst düzey kominist parti yetkililerinden ve rüşvet skandalından aklanmasına rağmen ın*har etmiş.
Belki de insanlarla sözcükler yoluyla temas etmekten vazgeçmemin nedeni bir rastlantının hayatımı ,sayılara,sayılardan ve harflerden oluşan formüllerin soyut dünyasına sürüklenmesi ve soyutlamanın beynime çılgınlık halinde egemen olmasıdır.