Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölümü İnkar

Ernest Becker

Ölümü İnkar Gönderileri

Ölümü İnkar kitaplarını, Ölümü İnkar sözleri ve alıntılarını, Ölümü İnkar yazarlarını, Ölümü İnkar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
… endişenin kaynağı belirsizlik korkusu ise ölüm en büyük belirliliktir.
Yoklukla, faniliğimizle karşılaşmamak için gözlerimizi hayattan kaçırıyoruz; yaşıyormuş gibi yaşayarak, yaşayanlar mezarlığının bir üyesi olarak.
Reklam
➤Maddi düzeyde yok olacağını bilmek, özellikle yakın çevreden birinin öte aleme göçünü yakından gözlemlemek, sevdiklerinin ölümünü yahut kendi yok olabilme ihtimalini hatırlatan travmatik bir olay yaşamak, bu normal endişeyi tetikler. İnsan faniliğiyle yüzleşerek büyür, olgunlaşır. ➤''Düz İnsan'' toplumun günlük rutinleriyle
İz Yayıncılık
Aktarım
Hasta, çocukken anne ve babasına karşı duyduğu duyguları hekime aktarır. Tıpkı bir çocuğun ebeveynlerini gözünde olağanüstü görmesi gibi hasta da hekimi olağanüstü görür. Ona bağımlı hale gelir. Çocuğun kendi kaderini ebeveynlerine bağımlı hale getirmesi gibi yetişkin de hekiminden koruma ve güç alır.
İnsanlar iktidara itaat ediyor ve ondan korkuyorlar. Bu yüzden de iktidar sahiplerine sadakatle bağlanıyorlar.
"Ah, azizim! Yalnız, tanrısız ve efendisiz kimse için günlerin yükü korkunçtur.” Albert Camus
Reklam
Freud, şöhreti özlüyordu, hayal ediyordu ve bu sayede kendi ölümsüzlüğünü yaratabileceğini umuyordu: "Ölümsüzlük, birçok insan tarafından sevilmek demektir." Bu tanım, Aydınlanmanın ölümsüzlük görüşüdür: Hayatlarına ve onları iyileştirmeye katkıda bulunduğumuz eserlerle henüz doğmamış olanların saygısını kazanarak yaşamak.
Başarı ile harap olmak
"Başarı ile harap olmak" fikrini keşfeden Freud'du: Bir kişi gerçekten mükemmel olana ulaştığında, genellikle bunu tahammül edilemez bir yük olarak hisseder.
İnsan için eğitim, acziyeti ve ölümüyle yüzleşmek anlamına gelir. Luther'in söylediği gibi: "Ölün diyorum, yani ölümü sanki varmış gibi tadın. Sadece, canlı bedeninizin dudaklarıyla ölümü 'tadarsanız' duygusal olarak ölecek bir mahlûk olduğunuzu bilebilirsiniz."
Ama genellikle hayat bizi standartlaştırılmış faaliyetlere çeker. İçinde doğduğumuz sosyal kahraman-sistem, kahramanlıklarımıza, uyduğumuz yollara, başkalarını memnun edebilmemiz için kendimizi şekillendirdiğimiz yollara işaret ediyor. Derûnî sırrımızın üzerinde durmak yerine, onu yavaş yavaş örtüyoruz ve unutuyoruz; tamamen dışsal insanlar olurken, kazara, aile bağlantısıyla vatanseverlik refleksi ile ya da basit bir yemek ihtiyacı ve üreme dürtüsü ile düştüğümüz standartlaştırılmış kahraman oyununu başarıyla oynuyoruz.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.