Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Ölümün Eşiği Yorumları ve İncelemeleri
Ölümün Eşiği yorumları ve incelemelerini, Ölümün Eşiği kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ölümün Eşiği puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümün Eşiği kitabı, bir uzay,bilim kurgu romanı. 2032 yilinda geçiyor. Uzaya fırlatılmak uzere hazırlanan ekip , amaçlarına ulaşır. Geri dönüş yolunda ekibin bir kısmıyla bağlantı kopar ve irtibat kesilir. Görebildikleri tek gezegene inis yapan ekip orada nelerle karşılaşır? Peki gidemedikleri ülkelerinde neler olmaktadır?
.
.
Hikâyemiz siyaset, gizem, tarih ve merak unsurlarıyla desteklenmiş, bu da okuyucuya, bilim kurgu okumanın yanında farklı bir zevk vermiş. Olaylar karmaşık görünsede okurken zorlanmayacağınız garanti. Akıcı bir kalem ve güzel bir kurgu. Okurken zorlanacağınız tek noktanın, imlâ ve noktalama isaretlerinin yanlış kullanımıdır. Benim gibi , bu konuda hassas arkadaşlar rahatsız olabilir. @sisyphosyayinlari belki sonraki baskılarda bu durumu düzeltme gereği duyar. Türün meraklısına tavsiyedir.
Merhaba size bugün iç açıcı bir görsel ve güzel bir kitap ile geldim Türk uzay #bilimkurgu kitabı...
Ben eskiden bilim kurgu kitapları okumazdım ama son zamanlarda çok ilgimi çeken kitaplar arasında olmaya başladı...
Gelelim konusuna yazarımızın ilk kitabı olması itibari ile başarılı bulduğumu söylemem gerek bir kaç yazım hatası vardı eminim bir daha ki basımında dikkate alınacaktır..
Konya uzay üssünden uzaya bir gemi fırlatlatılacaktır alanında uzman 13 kişi toplanır ve bütün detaylar düşünülür..
Ve gemi fırlatılır herşey yolunda giderken gemi bilinmeyen nedenle ortadan kaybolur...
Bunun üzerine Nazım bey ve canan hanım geminin kayboluş sebebini aramaya başlarlar..
Fetih ise geçtiği uzay boyutunda yeni ırklar la tanışır.
Bu ırk bizlerle benzer özelliklere ve inanca sahiptir.. Peki gemi nasıl o boyuta geçmiştir kaçırılmış mıdır okuyu karar verin derim...
Yazarın ilk eseri olması sebebiyle, kitapta heyecanını fazlasıyla hissettim.Belli ki çok emekler vermiş, uğraşmış didinmiş.Eserin edebi yönünü kesinlikle eleştirmeyi düşünmüyorum.Şahsi fikrim bol aksiyonlu Hollywood filmindeymiş gibi hissettirdi.
Herkese keyifli okumalar ..
Tarihler 29 Mayıs 2032 yi gösteriyordu. Türkiye Cumhuriyeti 'nin ilk uzay aracı Fetih Konya'da bulunan fırlatma üssünden uzaya gönderilmiştir. Ekipte 12 asker 1 de sivil bulunmaktadır. Herşey olağan akışında sürüp giderken ekibin yaşadığı aksilikler onları bambaşka bir gezegene sürükleyerek Alparlarla tanismalarina olanak sağlayacaktır. Kendileri hayatta kalmanın çarelerini ararken içine düştükleri Furogna'daki Alparlar için de yaşam oldukça zorludur. Ve ekibimizin kaptanı Yusuf "Geri dönme şansım kalmadığına göre burası artık benim vatanım." Diyerek kolları sivayarak, yaşanan sorunlar için çözümler bulmanın derdine düşerken bir yandan da gezegenin dili ve kültürü üzerine de eğitim alacaklardır. Bir de ortak yanımız vardır ki; bu ortak nokta ekibimizin düşman olarak algılanmasının önüne geçecektir.
. Ben bir kitabı okurken içinde derin anlamlarda içermesini seviyorum. Kitapta bence insanoğlunun gözüdoymazlığına, daha fazla, daha fazla isterken ve bunu oldurmaya çalışırken en çok kendimize zarar vereceğimizi, açgözlülüğün sonunda Ölümün Eşiği'ne sürükleyecebileceğine değinilmiş.Öte yandan kitabı severek okumama neden olan nedenlerin başında da bizden, kültürümüz, inancımız ile ilgili bir sürü öge barındırıyor olması ve sade bir anlatım dilinin olmasıydı . Kitabın sonunda devamı geleceği izlenimi verdi. Keşke bir sonuca ulasilsaydi. Okuduğum kitabın sonunda bütün taşların yerine oturmasını isterdim. Bunun dışında kitabı çok severek okudum.
🛰
🛰
🛰
Bugün bu kitabıda bitirdim. Kitabımız Türkiye'nin uzaya uydu aracı fırlatması ile başlıyor. Uydu aracı işlerini bitirdikten sonra dönüş yolunda kayboluyor.
Ve yeni bir şoktan uyanan mürettebatımız yeni bir gezegenin yörüngesine bağlanıyor. Hayatta kalmak için bu gezegene iniş yapıyorlar. Karşılarına çıkan gezegene Obuz adını verirler.
Yusuf askeriyede görevli bir komutandır. Kendisiyle beraber 12 asker ve bir siville aylarca önemli bir görev için eğitim almıştır.
Günü geldiğinde Yusuf ve beraberindeki askerler bir siville birlikte 16 günlük bir görev için uzaya gidecek roket içinde yerlerini alırlar.
Yusuf ve arkadaşlarının görevi uzaya üç adet uydu yerleştirmektir.
Görevin bitmesine iki gün kala Çin konsolosu beraberindeki heyetle birlikte Konya Askeri Üssüne gelip üs komutanıyla önemli bir görüşme yaparlar
Bu görüşmenin neticesinde Çinlilerin uzayda bulunan uydularının bakımını Yusuf ve arkadaşları yapacaktır.
Askerler bu görevi başarıyla yerine getirip dünyaya doğru dönüşe geçiş emrini beklerken roketin tüm sistemleri şiddetli bir ses eşliğinde kilitlenir ve kapanır.
Askerler kendilerine geldiklerinde uzayın derin boşluğunda mahsur kaldıklarını anlarlar. Malesef dünya ile tüm bağlantıları kesilmiştir ve kendi başlarının çaresine bakmak zorundadırlar.
Bir süre sonra sistemler geri gelir fakat dünya ile irtibat yoktur. Dünyada ise bunun sebebinin ne olduğunu araştırmaya koyulmuslardır
Acaba Yusuf Komutan ve arkadaşları komploya mı kurban gitmişlerdir
Dünyaya dönebilecekler mi yoksa Hayatları uzayda son mu bulacak
Acaba sevdiklerine kavuşabilecekler mi
Heyecanlı bir o kadar güzeldi bilim-kurgu sevenlere tavsiyemdir