Ömer Hayyam Şiiri ve Felsefesi

Tahir Galip Seratlı

Ömer Hayyam Şiiri ve Felsefesi Quotes

You can find Ömer Hayyam Şiiri ve Felsefesi quotes, Ömer Hayyam Şiiri ve Felsefesi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İranlı fakir bir çadırcının bu dâhi oğlu, dokuz asır önce gelmiş bugünkü bir Avrupalıdır. Yaşam gerçeğini Hayyam gibi görüp anlayabilen bir filozof parmakla gösterilebilecek kadar azdır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Hayyam görünen alemin ötesinde karanlık bir boşluktan başka bir şey seçilemediğini görünce aczini itiraf etmiştir. Hadiseleri gözleyerek hayatın bakışını anlamaya çalışmıştır. Olaylara bakışı natüralistttir. Ona göre bu kâinat ezelden ebede doğru akıp gitmekte olan daimi bir seldir. Bu akıntının içinde bir çöp gibi yuvarlanıp giden insan nereden gelip nereye gittiğini bilmemektedir. Devamlı olarak bir yapılıp bozulma süregelmekte, varlıkların asıl maddesi olan basit parçalar devamlı toplanıp dağılmaktadır. Bu gördüğümüz değişimleri gerçek sebebi de bundan başka bir şey değildir…
Reklam
Dinin siyasi amaçlar için menfaatçi düzenbazlar elinde ihtiras aracı olarak istismar edildiğini gördükçe dinlerden ve insanlardan nefret etmişti…
Sayfa 129Kitabı okudu
Hayyam’ın şiirlerinde sanki yaratılışın bilinmeyenlerine karşı bir tepki ve isyan, yaratana karşı bunları çözümsüz bıraktığından dolayı bir sitem kokusu da vardır. Kâinatın bütün bilinmeyenlerini bildim, bütün müşküllerini çözdüm ama yaratılış amacını ölümün sırrını anlayamadım diyor. Bunu bir türlü hazmedemediği için her şeye boş vererek kendini şaraba, saza, eğlenceye vuruyor. Bu hususta kendine yandaş arıyor ve akıllılara aynı şeyi tavsiye ediyor.
Sayfa 139Kitabı okudu
Hayatın sonsuz bir değişmeden ibaret olduğunu pek acı bir surette duyan şair, yer yüzünde uyuyanlarla toprak altında çürüyenleri her birden düşünüyordu. Onun gözünde bütün bu didinmeler, bütün bu tantanalar, debdebeler boştu… “Beri gel gafil, herkesin dedikodusuna kulak kabartmaktan vazgeç! Cihanın mal ve mülkü bir şarap damlasına değmez…”
Sayfa 2727Kitabı okudu
“Aşk yolunda hiç kimse sırra mahrem olmadı; Herkesin kendi anlayışına göre bir şüphesi var.”
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
“Horasan’ın imamı ve zamanının en büyük bilginiydi. Yunan felsefesini bilirdi. İnsanın nefsinin temizlenmesi için davranışlarının nezih olması gerektiğini; ancak bu suretle Hakk’ın aranıp tanınabileceğini söyler, halkı bu yola teşvik ederdi. Yunan felsefesine göre medeni siyaseti benimserdi.”
“Ömer ve Schopenhauer her ikisi de pesimisttir. Her ikisi de yaşamanın kötü bir şey olduğunda birleşmiştir. Fakat buna karşı nasıl davranılacağı noktasında birbirinden ayrılırlar. Schopenhaur kendini zevklerden mahrum ederek eğitmekle ve yaşam iradesini ortadan kaldırmakla kendi kendimizden kaçmamızı öğütler. Buna karşılık Ömer rebap ve şarapla uğraşmamızı, eğlenmemizi ister. Ömer Hayyam’ın sarhoşluğu yalnız şiirlerindedir, Schopenhaur’un günahsızlığı ve kutsallığı da yalnız yazılarındadır…”
Onun rubâilerindeki düşünce çok açık ve nettir. O, hem imana, hem şüpheye karşı kayıtsızdır. Ona göre ne araştırmalar, ne incelemeler, ne muhakeme, ne şuur bize bir şey öğretir. Kainat muammasını din de ilim de çözemez…
Tercümelerini okumak Hayyam’ı takdir etmeye yeter mi? Elbette ki, hayır! Hayyam’ın zevkine varabilmek için rubâîlerini kendi dilinden okumak lazım geldiğine şüphe yoktur. Sırf bunun için Farsça öğrenen Avrupalılar olduğunu biliyoruz.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Ömer Hayyam
'Beni özene bezene yaratan kim? Sen! Ne yapacağımı da yazmışın önceden. Demek günah işleten de sensin bana: Öyleyse nedir o cennet cehennem?' Tanrı, "cennette şarap içeceksin" der; Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder? Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş: Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber.
Ahmet Hayyat isminde bir İranlı araştırmacı Ömer Hayyam’ın Sultan Sancar’ın yanında iken aynı sarayda nedime olan Mehisti adında şair bir kadınla aşk yaşadığını ileri sürmektedir. Amin Malouf’a göre ise bu kadın şairin adı Cihan’dır.
Bu büyük alimin rubâilerine bakıp dinsizlik isnat etmek büyük bir hatadır. İnsan ruhuna kolay nüfuz edilemez. Birisine dinsizlik isnat etmek çok tehlikeli bir iştir. Buna ancak çok dar düşünceli olanlar cehaletlerinden dolayı cesaret edebilirler.
Ömer Hayyam
Yunus Emre de kendi sade ve samimi diliyle şöyle de- mişti. "Musa oldum Tur'a vardım, koç oldum kurbana geldim Ali olup kılıç saldım, meydana güleşe geldim. Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım, Yağmur olup yere yağdım, nur olup güneşe geldim..."
Hayyam’ın felsefesi nihilisttir, bedbindir, ama kendisinin neşeli bir tabiatı vardır. Bu mutlu mizacı sayesinde ümitsizlik felsefesine yenilmemiş, şu birkaç günlük ömrü zevkle geçirmeyi öğütlemiştir. Bu oportinizmi ile daha çok Epikür’e benzer. Çünkü mutluluğu zevkte buluyor, güzel yaşamayı seviyor ve onu en büyük amaç sayıyor ki, bu bakımdan da hedonisttir.
Sayfa 115Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.