Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler

Ömer Seyfettin

Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler Posts

You can find Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler books, Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler quotes and quotes, Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler authors, Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler reviews and reviews on 1000Kitap.
101 syf.
8/10 puan verdi
Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler
Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
Türk edebiyatının en tanınmış hikâyecilerinden biri olan Ömer Seyfettin'in hikâyeleri modern Türk hikâyeciliğinin öncüsü olmuş fikir ve edebiyat hayatımızda derin izler bırakmıştır. Ömer Seyfettin, Osmanlı Devleti'nin yıkılarak yerine milli bir devlet kurulma çalışmalarının başlatıldığı bir dönemdeyaşamış ve umutların tükendiği bu dönemde yazmış olduğu eserleri özellikle de hikâyeleriyle millete umut kaynağı olmuştur. Ömer Seyfettin, hikâyelerinde günlük hayatı ve özellikle de tarihi olayları konu edinmiştir. Yazarın bu hikâyeleri; yaşanan savaşlar sırasında halka ve askerleremoral veren, mücadele duygusu aşılayan, destansı bir ruh taşır. Ömer Seyfettin'in bazı hikâyelerinde ise toplumsal eleştiri ve mizah anlayışının da ön plana çıktığını söyleyebiliriz.
Ömer Seyfettinden Seçme Hikayeler
Ömer Seyfettinden Seçme HikayelerÖmer Seyfettin · Gonca Yayınları · 20103,957 okunma
Ömrüm ilim ile geçti. Saçım sakalım kitap üzerine ağardı. Aklın paradan daha kıymetli, daha işe yarar bir şey olduğuna kanaat getirdim.
Reklam
Para harcanır biter yahut kaybolur, oğlum. Amma insanın aldığı nasihat hiç bitmez. Ölünceye kadar işine yarar.
Gel zaman, git zaman bu umumi curcunanın adı "sosyal düzen" oldu. Halk içinde tekrar akıllananlar "Delidir!" diye tımarhaneye tıkıldı.
Ling-Yu, gayet akıllı, gayet ihtiyar bir imparatordu. O kadar ilerlemeyi severdi ki halkın geçmiş ile hiç bir alakası kalmamasını temin için bütün Çin'in eski kitaplarını, eski kütüphanelerini yaktırmıştı. Çinliler âdeta onun tanrılığına inanır gibi oluyorlardı. Derlerdi ki; "Ling-Yu, dünyada Allah'ın dehasından bir örnektir!" Kavga, gürültü çıkıp mahallelerin, köylerin güvenliği bozulmasın diye afyon tarlalarını şenlendirmiş, esrarı, haşhaşı serbest ilân etmişti. Devri rüyâsız, yorgun bir uyku gibi geçiyordu. Herkes kendi dalgasında yaşıyor, "Dünya var imiş ya ki yok imiş ne umurumda!" felsefesi, âdeta bir kanun kabul ediliyordu.
Reklam
"Acaba rüyam devam mı ediyor?" şüphesine düştü. Fakat uyanıkken rüya görülür müydü?
"Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, elli yıl sonra da memleketime kavuşacağıma öyle inanıyorum." derdi.
Kula kul olmak ölümlü dünyada birisine minnettar kalmak üzüntülerin en ağırı idi.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.