Yapamadıklarımız...
Yaşayamadıklarımız...
Ve bunların pişmanlığıdır ruhumuzu her daim kemiren. "Keşke" yapsaydım, "keşke" gitseydim, "keşke" sevseydim... Ve daha bir sürü keşke hayatımızdan rol çalarak gömülür yüreğimizin en derinine. Yüreğimiz her sızladığında "ahh" olur dudaklarımızdan dökülür. Tıpkı Ayfer Tunç'un bu kitabında ömürlerini harcayan karakterler gibi...
Ayfer Tunç'un dergi ve gazeteler için hazırladığı "Öyküleşmiş Söyleşiler"den oluşuyor kitap. Yaşanmış ve insanların hayatlarına dokunan öykülerdir bunlar. Ayrıca Yusuf Atılgan, Mina Urgan, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Zeki Müren ve kadın sinema oyuncularımıza dair bilgiler de yer alır. Ben en çok kitapta Efsun diye geçen; gerçek ismi Füsun olan oyuncu Zeynep Aksu'nun hayatının anlatıldığı öyküden etkilendim.
Annesinin ikinci evliliğinden olan yönetmen Ferzan Özpetek'in de ablası olan Zeynep Aksu, bütün ödül, şan ve şöhrete arkasını dönmesiyle "keşke" dolu bir ömrü bize yeniden hatırlatır.
Yazarı bilen bilir bütün kitaplarında inanılmaz bir gözlem yeteneği ve insanlara dair tespitleri vardır. Bu kitap içinde aynı şey geçerli.
Diğer kitapları gibi her sayfada yerle bir etmeyen ama yine de sarsan bir kitap bu.
Yapamadıklarınızdan değil yaptıklarınızdan pişman olacağınız bir ömür dilerim ne de olsa harcanıp gidiyor ömür dediğin...