"Orada dur!" diye bağırıyor gardiyan ve dar koridorda sesi tiz bir şekilde çınlıyor. Her zaman yaptığım gibi, yetkili kişi ne emrediyorsa onu dinliyor ve tam tersini yapıyorum.
“ölüm çok güzel olmalı. çimenler başının üstünde sallanırken yumuşak kahverengi toprakta yatmak ve sessizliği dinlemek. dünün ve yarınının olmaması. zamanı unutmak, hayatı affetmek, huzur içinde olmak.”
Onun gücüyle yatışman beni zayıf yapar mı? Kendimle her zaman övündüğüm tek şey - babamın küçük yaşlardan itibaren kafama tekrar tekrar soktuğu tek şey- kendi kendime yetmektir. Kendime bakarım. kendimi savunurum, kendimi korurum. Şimdi ise elim onun çok daha büyük elinin içine sıkışmış hâlde beni ileriye doğru yönlendiriyor, üstelik bana bir şey olmasına izin vermeyeceğine de söz verdi. Bana.
Bunların tümü yanlış geliyor, tümü. Ama aynı zamanda da iyi hissettiriyor. Öyle. Bir kez olsun başka birinin güçlü olmasına izin vermek iyi hissettiriyor.