On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi Gönderileri
On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi kitaplarını, On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi sözleri ve alıntılarını, On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi yazarlarını, On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen sitemkâra gönül baglayalı
Âh u giryeyle geçer evkâtim
Tig-ı hicriñle yürek daglayalı
Hûn-ı dil oldu bütün ekvâtım
Âh kim hiç haberin yok benden
Kime şekvâ edeyim yâ senden
Beni gördükce nedir öyle gazab
Hiç bu evzâ'a tahammülmi olur
Beni öldürmemidir kasdıñ aceb
Bu kadar böyle tegafülmi olur
Baña bir kerre nigâh etmezsin
Gittigim
Tanzimat devrinin ilk ideolojisi medeniyetçiliktir. Sadık Rifat Paşa ve Sami Efendi'den itibaren "medeniyet, temeddün, ünsiyet, menûsiyet, teennüs" gibi kelime ve terkiplerle Frenkçe "sivilizasyon" [civilisation] kelimesinin karşılığı aranıyordu. Reşid Paşa, Ali Paşa, Cevdet Paşa, Münif Paşa, Sultan Abdülaziz türlü yazılarında, fermanlarda hep onun tarifini yapmaya çalışırlar. Cevdet Paşa, Tarih'ini medeniyet ve bedâvet hallerini mukayese ile başlatır. Ve nihayet Şinasi, Mustafa Reşid Paşa'dan "medeniyet resûlü" diye bahsederek hayatımıza yavaş yavaş sızan bu mefhumu kendi nesli ve gelecekler için bir din hâline getirir.
Islahat Fermanı'nın esasını, Hıristiyan tebaaya verilen siyasî haklar teşkil eder. Hıristiyan tebaa onunla, bir taraftan öteden beri mevcut olan dinî imtiyazlarını ve cemaat haklarını muhafaza ediyorlar, diğer taraftan da Müslüman tebaanın bütün siyasî haklarına sahip oluyorlardı. [...] Fakat öteden beri alışılmış olan "millet-i hâkime" fikrini ortadan kaldıran, devletin o zamana kadar dayandığı dinî prensipleri ikinci dereceye indiren, yahut onunla bir zıt teşkil eden böyle bir esasın kabulü Müslüman efkâr-ı umumiyesinde tabiatıyla birtakım tepkiler uyandıracaktı.
Tanzimat devrinde yenilik hareketinin başında bulunanların memleketin siyasî terbiyesini sağlamak ve ona bir ufuk açmak için tarih disiplinini lüzumlu gördükleri anlaşılıyor.