"Hiçlikten Gelen Kız" serisi, "On iki" ile devam ediyor. Seriye başlamadan ilk kitabın, aynı adla uyarlanan "Passage" dizisini seyretmiştim. Bir sezonluk diziydi ama kitabı yeterince yansıtamamıştı bence.
İkinci kitap da uyarlansa iki sezon bile yetmez olayları vermeye. "On iki"de bir çok karakter ve hikayesi var. Her birine ayrı bağlandım diyebilirim. Çoğunluğu ilk kitapta şu ya da bu şekilde değinilen karakterlerdi. Tüm öykülerini öğrenmek ve bazılarına veda etmek üzücüydü.
Salgının başladığı zaman ve yüz sene sonrasında geçiyor olaylar. İlk kitaptaki Amy, Peter, Alicia ve arkadaşları temel karakterler. İkinci kitapta hiç ummadığınız karakterler de tekrar karşımıza çıkıyor.
Seri olduğu için çok anlatamıyorum takdir edersiniz. Kitabın kapağında, "Müthiş bir edebi gerilim" yazıyor ve bu tanımı sonuna kadar hak ediyor.
Yer yer tarz olarak Stephen King'i hatırlattı. Romanın başında zaten Mark Strand'ın İn the Afterlife şiirine yer veriyordu. Buradan o sinyali vermiş yazar, anlayamamışım.
Kıyamet sonrası tarzını seviyorsanız hiç kaçırmayın derim. Ama sadece soluk soluğa okunacak bir kitap isterseniz de mutlaka okuyun derim.
Ve şu sözle bitireyim bu yorumu; "Kulların kullara ettiğini, etmiyor en zalim harı ateşin."