Açtık, yoksulduk, çıplaktık; ama direndik. Sonra yenik düştük, boynumuz büküldü, ölüm korkusu sardı her yeri. Topraklarımızdan olduk. Sürgün diyarlarda özlemin ateşi içinde kıvrandık. Açlık bizim içindi, yokluk bizim için, salgınlar bizim içindi, ölümler bizim için...
Bilinmedik diyarlarda, bilinmedik rüzgarların kırbacı şakladı yüzümüzde.
Ve yabancıydık. Ve yüreği kırık. Ve korkmuş. Ve yetim. Ve yolda kalmış anasız babasız...
Kızıl şafakların serin yeli umut oldu yüreğimizde yine. Yaşama isteğinden kopmadık her türlü zorluğa karşı.