“…hedef ki; menzilin hasret zulası/ gülüş! İmkânsızın imkân sılası/ Türküm depremlerin bitmez dolusu/ zikrimi zikreden kanı gösterdin// elem gölgesinde bir koyu çağrı/ yetişti başıma merhamet bağrı/ irkildi uykudan uyanan ağrı/ yoluna düştüğüm zanı gösterdin// bir seldi içimde değere reva/ ummandı gözümde derdime deva/ sonsuz öyküm dedim; buse-i neva/ yâr diye andığım canı gösterdin…” (sayfa 10)