Öncelikli Meseleler Fıkhı

Yusuf el-Karadavi

Öncelikli Meseleler Fıkhı Quotes

You can find Öncelikli Meseleler Fıkhı quotes, Öncelikli Meseleler Fıkhı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Sarhoşluk veren her şey haramdır"
Sayfa 225 - Müslim, hadis no: 2003; Ebu Davud, hadis no: 3679; Tirmizi, hadis no: 1864; Nesai, VIII, 297.Kitabı okudu
Kin ve Kıskançlık (Hased)
"Bir kulun kalbinde iman ve kıskançlık bir arada bulunmaz"
Sayfa 209 - Nesai, VI, 13; Ibn Hibban, Sahih, hadis no: 1597.Kitabı okudu
Reklam
Kalbe Ait Büyük Günahlar
Büyük günahlar-bazen zannedildiği gibi- sadece görünen amellerden ibaret değildir. Aksine kalbe ait büyük günahların tehlikesi daha büyük ve günahı daha fazladır.
Sayfa 204Kitabı okudu
Zenginlerin Bedeni İbadetlerle Meşgul Olmaları
Bişr'e: "Falan zengin çok oruç tutuyor ve çok namaz kılıyor" denildiğinde o şöyle demiştir: "Yoksul kendi durumunu bırakıp başkasının durumuna girmiştir! Çünkü bu gibi kişinin içinde bulunması gereken durum, açlanı yedirmek ve yoksullara yardım etmektir. Bu, varlıklı insan için kendini aç bırakmaktan, kendisi için namaz kılmaktan, dünya için mal toplayıp fakirlere vermemesinden daha faziletli bir durumdur".
Sayfa 292Kitabı okudu
Nitekim Inn Mukaffa şöyle demiştir: "Nerede israf varsa orda mutlaka zayi edilen bir hakkın olduğun gördüm!"
Araştırmacı âlim İbnü’l Kayyim el-Cevziyye şöyle demiştir: “Bilmiş ol ki, ‘la ilahe illallah’ın ışınları, ışığının güçlülüğü ve zayıflığı miktarınca günahların bulutlarını dağıtır. Zira imanın bir nuru vardır. İman ehlinin -imanlarının güçlü ve zayıf olması konusundaki farklılıklarının sayısını ancak Allah bilir. Bunların bir kısmının kalbinde imanın nuru güneş gibi, kimininkinde parlak yıldız gibi, kimininkinde büyük bir meşale gibi, bir kısmınınkinde ışık saçan kandil gibi, bazılarının kalbinde de ışığı zayıf kandil gibidir. Bundan dolayı kıyamet gününde müminlerin sağ taraflarında ve önlerinde nurlar, bu miktara göre kalplerinde ilim, amel, bilgi ve durum bakımından kelime-i tevhidin nurunun varlığına göre ortaya çıkacaktır. Bu kelimenin nuru ne kadar büyük ve şiddetli olursa, gücüne ve şiddetine göre şüphe ve şehvetleri yakar. Hatta çoğu zaman o kişi öyle bir hale ulaşır ki, rastladığı bütün şüphe, şehvet ve günahı yakar. Bu, tevhidin de sadık olup Allah’a hiçbir şey ortak koşmanın durumudur. Bunu bilen, Hazreti Peygamber’in: “Allah‘ın rızasını umarak lâ ilahe illallah diyeni cehenneme haram kılar”, “la ilahe illallah’ diyen cehenneme girmez şeklindeki sözlerinin manasını anlar. 
Sayfa 151
Reklam
Dînî ilimlerle meşgul olanların çoğuna isabet eden şudur: onlar suyun üstünde yüzmüş ve derine dalmamışlardır.
Sayfa 85
Şiddetli bid'at (bid'at-i mugallaza):
Bu da kendi arasında iki kısımdır. Bir kısmı, -Allah korusun- sahibini küfür derecesine kadar götürür. Dinin temel prensiplerinin dışına çıkan ve ümmetten ayrılan, Nusayriler, Dürziler, Şia'nın gulat firkaları, Batini İsmâliyye ve benzerleri böyledir. Gazâlî bu gibiler hakkında şöyle demiştir: Bunların dışı râfizilik, içleri sırf küfürdür. İbn Teymiyye de şöyle demiştir: Bunlar küfür bakımından, Yahudi ve Hristiyanlardan daha şiddetlidirler. Bundan dolayı, bunların kadınları ile evlenilmez ve kestikleri yenmez. Halbuki Kitap ehlinin kestikleri yenir ve kadınları ile evlenilebilir. Bazı şiddetli bid'atlar da vardır ki, sahibini küfre götürmez, aksine günaha (fiska) sokar. Bu günah itikadî değil ahlakî bir günahtır. Bazen bu tür bir bid'ati işleyen insanların en uzun namaz kılanı, en çok oruç tutanı ve Kur'ân okuyanı olur. Nitekim Hâricilerin durumu böyledir. "Sizden biriniz onların namazları yanında namazını, oruçları yanında orucunu ve Kur'ân okumaları yanında Kur'ân okumasını küçük ve az görür". Fakat onların âfeti (tehlikesi) kalplerinde değil, aksine akıllarında, hükümleri taşlaşırcasına sertleştirmelerinde ve dondurmalarındadır. Hatta onlar, "putperestleri bırakır Müslümanları öldürürler"! İbn Kayyim'in dediği gibi, Râfizîlerin, Kaderiyenin, Mutezilenin ve cehmiyyelikte aşırı olmayan cehmiyyenin çoğu da bu Hâricîler gibidir.*
Sayfa 230 - Bid'atin Çeşitleri. *İbn Kayyim, Medaricü's-sälikin, 1, 362.Kitabı okudu
İmam Gazali, kendi dönemindekileri, eğitim görenlerin çoğunluğunun fıkıh ve benzeri ilimlere yönelmeleri dolayısıyla yadırgamıştır. O dönem öyle bir dönem ki, Müslüman memleketlerinde sadece Yahudi veya hıristiyan Doktorlar var, müslüman kadın ve erkeklerin tedavisi onlara teslim, canlar ve mahremiyetler onların önüne konuluyor, oruç tutanın orucunu bozması ve yaralının teyemmüm yapması gibi dini işlerle ilgili hükümler ise onlardan alınıyordu!
869 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.