Öncelikli Meseleler Fıkhı

Yusuf el-Karadavi

Featured Öncelikli Meseleler Fıkhı Posts

You can find Featured Öncelikli Meseleler Fıkhı books, featured Öncelikli Meseleler Fıkhı quotes and quotes, featured Öncelikli Meseleler Fıkhı authors, featured Öncelikli Meseleler Fıkhı reviews and reviews on 1000Kitap.
310 syf.
10/10 puan verdi
Kitap daha çok okunsun diye amme hizmeti
Öncelemek. Yani daha önemli olanı daha az önemli olanın önüne geçirmek Karadavi nazarında. Olası bir yanlış anlamanın önüne geçmek lazım. Yazar öncelediği şeyleri söylerken arkada kalanın önemsiz olduğundan dem vurmuyor.Sunduğu örneklerle de görüşlerini destekliyor. Kitabı okuyup örnekleri incelerken şunu sormak gerekti: "Biz bunu böyle
Öncelikli Meseleler Fıkhı
Öncelikli Meseleler FıkhıYusuf el-Karadavi · Nida Yayınları · 2008338 okunma
Hz. Adem ve eşi Hz. Havva'ya yeryüzünde Allah tarafından yeni bir yaşam sunulmasıyla ilgili kıssa anlatılırken; Kur'an, onlar için şu ifadeyi kullanır: "...Belli bir zamana kadar orada (yeryüzünde) oyalanın." Bu açık-seçik ifade Ademoğullarının yeryüzündeki yaşamının, hayat oyununun (imtihanın) belli bir zamanla kayıtlı olduğunu, yani sınırsız bir dünya yaşamı olmadığını vurguluyor.
Sayfa 9
Reklam
Çünkü kalp insanın hakikati, düzelmesinin ve bozulmasının noktasıdır.
Ebu Husayn el-Eşari: "Sizden biriniz öyle bir meselede fet­va veriyorsunuz ki, bu Hz. Ömer'e getirilseydi kesinlikle bu­nun fetvasını vermek için Bedir ehlini toplardı!" demiştir. Acaba bu zat çağımızdakilerin cüretini görse ne derdi?! İbn Mesud ve İbn Abbas şöyle demiştir: "İnsanIarın ken­disine sordukları her soruya cevap veren delidir!"
Bazı dindarlar görüyoruz. Bunlar gece namazı kılmakta sonra, ücretle çalıştıkları işlerine bitkin ve yorgun bir şekilde gitmekte ve vazifelerini gerektiği gibi yerine getirmemektedirler. Şayet bunlar, "Allah ihsanı(bir şeyi en iyi şekilde yapmayı) her şeyin üzerine yazmıştır" hadisi gereğince, bir işi en iyi şekilde (ihsan anlayışıyla) yapmanın farz olduğunu, o işte yapılması gerekeni yapmamanın emanete hiyanet olduğunu ve ayın sonunda aldıkları ücretin haram yolla mal yemek olduğunu bilselerdi elbette gece namazını azaltırlardı. Çünkü nihayetinde bu namaz, Allah ve Resulünün zorunlu kılmadığı ve nafileden öte geçmeyen bir ibadettir. Pazartesi ve Perşembe günleri, özellikle de yaz aylarında, oruç tutup takatsiz kalan ve yorgun argın işine gidenlerin durumu da böyledir. Çoğu kere bunlar tuttukları orucun tesiriyle insanların yararlarını ertelemektedirler. Halbuki tuttukları oruç farz değil nafiledir. İnsanların yararını yerine getirmek ise gerekli ve vaciptir.
Hz. Ömer on sene zarfında, dışarıda fetihler yaptı, içeride adalet ve şuraya dayalı devletin temellerini sağlamlaştırdı, kendisinden sonrakilere "Ömer'in ilkleri/yenilikleri" diye anılan güzel çığırlar açtı. Kurul halinde yapılan içthadın, özellikle de maksatları dikkate alma, maslahatlar arasında denge kurma ve kuşaklar arasında dayanışma esasına dayalı olan devletler hukukunun temellerini attı, "Hakkı söylemediğiniz zaman sizde hayır yoktur, söylediğinizi dinlemedigimiz zaman da bizde hayır yoktur" diyerek insanları hakime nasihat etme ve onu eleştirme konusunda cesaretlendirdi. Dünyaya aşırı bağlanmamayı ve haklının güçlü olduğunu öğretti. Bölge valilerine ve onların çocuklarına kısas uygulayacak kadar, adaleti ve tüm insanlar arasında eşitliği gerçekleştirdi
Sayfa 63
Reklam
"Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar, mala ve mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir."
Pek çok kişi Hz. Peygamber'in şu hadisini zikreder: "Evlenin, çoğalın, zira diğer ümmetler karşısında sizin çokluğunuzdan iftihar ederim..." Fakat Hz. Peygamber, diğer ümmetler karşısında kendi ümmetinin cahilleri, fasıkları (ahlaksızları ve günahkarları) ve zalimleriyle değil, ancak iyileri, salih amel yapanları ve faydalı olanlarıyla iftihar edecektir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:" İnsanlar, yüz tanesi içinde işe yarar bir tane bulamayacağın develer gibidir." Bu hadis, insanlar arasında iyi olanların az olduğuna işaret etmektedir. Tıpkı develerde binmeye, yolculuğa ve yük taşımaya elverişli olanların az olduğu gibi. Hatta yüz tane içerisinde neredeyse bu türden birisi bulunmaz. İnsanoğulları arasında bulunan farklılık, diğer hayvan ve varlıkların tamamının birbirine olan farklılığından daha çoktur. Hatta bir hadiste şöyle buyurulmuştur: "İnsanın dışında, bir varlığın kendi cinsinin bin tanesinden daha hayırlı olduğu başka bir varlık yoktur."
Sayfa 52 - kaynaklar sırasıyla ibn mace, buhari, suyuti
İslam hukukçularının üzerinde karar kıldığı görüşe göre, farzı yerine getirinceye kadar Allah nâfileyi kabul etmez.
Sayfa 159
" Cihadın en efdali zalim idarecinin yanında söylenen hak sözdür."
899 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.