Önemsiz Günler ve Haftalar kitaplarını, Önemsiz Günler ve Haftalar sözleri ve alıntılarını, Önemsiz Günler ve Haftalar yazarlarını, Önemsiz Günler ve Haftalar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi "bu ahval ve şerait içinde, elbette kadınların bir vazifesi var. O da erkek dünyasına karşı, tabiatın kaç bucak olduğunu göstermek! Başka yolu da yok çaresi de. Ya erkek denilen "soy" dünyadan sürülecek, kökü kurutulacak ya da o pek beğendikleri delikanlı lafla, hakikaten "adam" olacaklar!
Birine incelikli davranmak, insanın kendisine incelik yapması, özenli davranması ve kıymet vermesidir kanımca. Yani, insan kendine kaba davranıp başkasına incelikli davranabilir mi? Tam tersi de geçerli, belki de daha çok geçerli: Kendinize incelikli davranıyorsunuz, ama dünya aleme kaba! Olabilir mi?
Bazen yitiklerim çoğalınca öyle düşünüyorum. Bizi üzen de yoran da yaralayan ayıran da bu dünya, avutup teselli eden de! Ne tuhaf! Tuhaf ama dünya işte!
Tamam, her zaman sende de yok biliyorum, çünkü bende de yok, ama varsa vereceksin. Hem unutma, zaten zenginler vermez, tuzukurular oralı olmaz, biz gözündeyaş ve işiyaş olanlar ancak birbirimize acır, arka çıkar, destek olmaya çalışırız. Belki bugün sana yarın bana korkusuyladır, belki Allah korkusuyladır, belki vicdanındaki şiirden, belki de "batsın bu dünya!" demeyip "kurtuluş yok tek başına!" şiarını evveleski benimseyip kalbinde taşıdığındandır! "
Dünya ve onun evleri böyle fazla fazla fazlalıklarla doluysa ve her fazlalık yeni bir eksiklik yaratıyorsa, o zaman bambaşka bir fazlalık daha beliriyor. İnsanlar birbirlerine fazlalık olarak görünmeye başlıyor. Faşizmin başladığı noktalardan biri. Eşyalara yer açmak için, insanlara yol vermek.
Mavi Hafta, kuşku duymaktır. Ece Ayhan'ın "Yort Savul" şiirindeki çocuklardan biri olmak için, sulu boya bir mavi gibi yeryüzüne dağılmaktır." Tarihi düzünden okumaya ayaklanmak"tır.Mavi olmak ince fikirli olmaksa, mavi hafta da fikrinden günler geceler kurmaktır.
Akıp giden su gibi güzeldi işte geçip giden zaman da, akması, geçmesiydi önemli olan ve bizim de onlarla akmamız, geçmemiz, esmemiz, uçmamız, yüzmemiz, yürümemiz,koşmamız, durmamız, bakmamız,susmamız ve yazmamız...
İnsan bir kez unutmaya görsün maazallah, dedim ya kendini unutur, kendini gölgesinde unutur! Bazılarının eskide unuttuğu gibi bazıları da yenide unutur kendini. Ama nasıl yeni! Bir şeylerden kaçar gibi, çabucak geçsin, bitsin, gitsin der gibi. Dün hiç yokmuş, bugün hiç olmamış gibi, öyleyse yarın da geride kalsın, bir an evvel tükensin isteği.