Bir genç cinayete kurban gitmiş, evinde eskrim kupası alınmıştır. Yıllar sonra Hen, bu eskrim kupasını bir öğretmenin evinde görür. Biraz araştırınca cinayete kurban giden gencin, bu öğretmenin öğrencisi olduğunu öğrenir.
Kitaptaki ana karakterlerden biri olan Hen, bipolar bozukluk hastası. Polise gidip şüphelerini anlatmak istiyor fakat ruhsal acıdan iyi olmadığı ve paranoyak olduğu bir dönemde, bir öğrenciyi cinayete teşebbüs etmekle suçlamış ve yapmış olduğu davranışlar sonunda hastanede tedavi görmüştür. Bu sebepten dolayı polislere şüphelerinden bahsetmekten çekiniyor. Komşusunu gizlice takip ederek kendi araştırmaya karar veriyor.
Öte yandan tarih öğretmeni olan Matthew gerçekten de katil. Kitapta geçmişte işlediği cinayetleri tek tek ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Öldürme nedenleri aynı: Suçlu iken bir şekilde ceza almadan sokaklarda elini kolunu sallayan kişilerden intikam almak.
Yani kitapta katil biliniyor. Öldürme nedenleri belli. Adaleti kendi sağlamak.
Çoğunluğun sevebileceği bir roman. Tempolu başlayıp ilerliyor ya, bazı okurlar için o yeterli oluyor maalesef. Ama bana hitap etmedi. Bir kere kurguda derinlik, inandırıcılık yok. Tesadüfler çok fazla. Gidişat belli. Yani öyle sürpriz bir son falan beklemeyin. Katili kitabın ilk sayfasından itibaren biliyoruz. Eh hâliyle merak da kalmıyor, gizem de. Bi de sonunda yazar sürpriz bir son yapayım diye düşünmüş ama iyice saçmalamış. Buralar komik geldi açıkçası.