Bu oyundaki olaylar gerçekte de yaşanmıştır. Ama yazar gerçekler kadar, tiyatro ölçülerine de bağlı kalmak zorunda olduğunu unutmamış böylece belgesel oyun niteliğinde olumlu ve başarılı bir sonuç elde etmiştir.
J. Robert Oppenheimer, çağımızın korkunç silâhını, atom bombasını yapıp Amerikalılara sunmuş olan büyük bir fizikçidir. Bu yüzden de ona "atom bombasının babası" adı verilmiştir, insanlığın yararına kullanılması mümkün olan bu muazzam enerjiyi, bilindiği gibi, Amerikalılar insan öldürmek, yakıp yıkmak amacıyla kullanmışlardır. Bilimsel çalışmalarının bu insanlık dışı sonuçlarını gören Oppenheimer, sorumluluğunu yüklenecek yiğitliği göstermiş ama daha korkunç bir öldürme aracı olan hidrojen bombasının yapılmasına katılmamıştır. Ne yazık ki bu insanca kuşkuları, onu 1954 yılında Mc Carthy'nin kurduğu cadı kazanında yargılanmaya kadar götürmüştür.
Aradan geçen yılar, Oppenheimer'in haklı ve dürüst olduğunu Amerikalılara da öğretecek yönde geçmiş olmalı ki Kennedy'nin düşünüp de öldürülmesi yüzünden gerçekleştiremediği bir töreni 1963 yılında A.B.D. Başkanı Johnson düzenlemiş ve bu törende Oppenheimer'e Amerika'nın en büyük ödülü olan "Enrico Fermi" belgesini vermiştir.
(Arka Kapaktan)
