Orlando
Virginia WoolfOrlando Posts
You can find Orlando books, Orlando quotes and quotes, Orlando authors, Orlando reviews and reviews on 1000Kitap.
"Amor Vincit Omnia": Aşk her şeyin üstesinden gelir.
Sayfa 214 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Geriye kalanlardan bazıları aramızda dolaşsalar da ölmüş olduklarını biliyoruz; bazıları da bir yaşam formuna bürünseler de henüz doğmamışlardır; diğerleri ise kendilerine otuz altı deseler de aslında yüzlerce yıl yaşındadırlar.
Sayfa 214 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Çünkü insan bir karara vardığında sanki bir topu duvarın üzerinden atmış gibi, görünmeyen düşmanın topu ona atmasını beklemek zorundadır.
Sayfa 204 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
"Ben ölmüş olsam da her şey yine aynı kalacaktı!"diye bağırdı.
Sayfa 190 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Hayat, ocaktaki bir çaydanlık gibi şarkı söylüyor ya da daha ziyade mırıldanıyor. Hayat, hayat, nesin sen? Aydınlık mısın yoksa karanlık mı, uşak yamağının çuha önlüğü müsün yoksa sığırcığın çimenlere vuran gölgesi mi?
Sayfa 189 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Artık kasım gelmişti. Kasımdan sonra aralık gelir, sonra ocak, şubat, mart ve nisan. Nisan'dan sonra mayıs gelir. Peşinden de haziran, temmuz, ağustos. Bir sonraki ay ise eylüldür. Sonra ekim ve böylece devam eder, aman dikkat, yeniden kasım ayında buluruz kendimizi, koca bir yılı tamamlamış oluruz.
Sayfa 186 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
İnsanlar soğuğu kalplerinde hissettiler, rutubeti de zihinlerinde. Duygularını biraz olsun sıcak tutabilmek için boş bir gayretle çeşitli bahaneleri peş peşe sıraladılar. Aşk, doğum ve ölümü olabildiğince sahiplendiler. Kadın ve erkek gün geçtikçe birbirinden uzaklaştı. Uluorta edilen sohbetlere tahammül gösterilmiyordu. Her iki taraf da inat edip gizli saklı kaçamaklar yaptılar. Dışarıdaki nemli topraklarda sarmaşığın ve otların azgınca çoğalması gibi aynı verimlilik kendini içeride de gösterdi. Ortalama bir kadının hayatı çocuk doğurmaktan ibaret oldu.
Sayfa 161 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Bu yıpranmış ve kasvetli gök kubbenin altında kabakların rengi soluyor ve bembeyaz karlar çamura bulanıyordu. Ve daha da kötüsü, rutubet her eve sızar olmuştu - rutubet en sinsi düşmandır çünkü güneşi perdelerde engelleyebilirsiniz, ateş yakarak soğuktan kurtulabilirsiniz ancak rutubet biz uykudayken sinsice girer içeri; sessizdir, öngörülemezdir, her yere yayılır. Rutubet ahşapı kabartır, çaydanlığı küflendirir, demiri paslandırır, taşı çürütür. Tüm bunlar öyle yavaş gerçekleşir ki bir çekmeceyi açana ya da bir kömür kovasını elimize alınca dağılıp bin parçaya bölündüğünü görene kadar bu illetin iş başında olduğundan şüphelenmeyiz bile.
Sayfa 159 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Atmosfer dünya için ne ise insan ruhu için de yanılsama odur. O yumuşak hava olmazsa bitkiler ölür, renkler solar. Üzerinde yürüdüğümüz toprak alev topuna döner. Kireçli topraklarda yürürüz, ateş gibi taşlar ayaklarımızı kavurur. Gerçek bizi mahveder. Hayat bir rüyadır. Uyanmak ise bizi öldürür. Rüyalarımızı çalan, hayatımızı da çalmış demektir.
Sayfa 142 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu
Dolayısıyla, biz kıyafetleri değil, kıyafetler bizi taşır görüşünü destekleyecek birçok şey var, kolumuzun ya da göğsümüzün şeklini almalarını sağlayabiliriz, fakat onlar, kalplerimizi, zihinlerimizi ve dillerimizi istedikleri gibi şekillendirebilirler.
Sayfa 131 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okudu