2050 yıllarının başlarında gizli bir deneyin çalışmaları başlatılır. Amaç insan beynindeki hücrelerin aralarındaki bağlantı sayısı ve çeşidini artırarak normalden çok daha zeki bireyler üretmektir. Beş yüz tane gönüllü denek alınarak her birine aplikasyonlar belli periyotlarla uygulanır ve sonuçlar teker teker sisteme kaydedilir.
Yaklaşık beş sene bu işlemlere devam edilir fakat deneyden istenilen sonuç elde edilemez. Sadece birkaç kişide önemsenmeyecek kadar fonksiyon artışı görülürken çoğunda hiçbir değişiklik olmamıştır. Deney başarısızlığı nedeniyle bitirilir ve kobaylar takibe alınır. Artık her şeyin kontrol altında olduğunu düşünen bilim insanlarının ise yanıldıklarını fark etmesi yirmi yıl sürecektir.
Deneklere uygulanan aplikasyonlar yirmi yılın ardından insan genomunun yapısını değiştiren bir virüs oluşturmuş, bu virüs yeni doğanlar için bir tehdit haline gelerek belli mutasyonlarla doğan çocuklar dünyaya gelmesine sebep olmuştur.
Bu durumun daha fazla yayılmasını önlemek amacıyla devlet adamları deneyin yapıldığı bölgeyi ve etrafındaki dört şehri izole ederek, dış dünya ile iletişimini kesmiş ve bu tutsak şehre Orova adını vermişlerdir.
***
Aeran yaşamak uğruna on yedi yaşına kadar büyük bir sır saklamıştı. Öyle bir sırdır ki bu; açığa çıkarsa hayatı ellerinden çekip alınacak, bundan sonraki yaşamını bir kobay gibi kliniklerde üzerinde işkence misali deneyler yapılırken sürdürecekti.
Nitekim bir gün sırrı ortaya çıksa dahi olaylar öngördüğü gibi gelişmemişti.
Bir salı günü, onun için artık her şeyin bittiğini düşündüğünde görünmez bir kapı açıldı önünde. Kapı tehlike doluydu, içinde türlü oyunları barındırıyordu. Aeran o kapıdan içine girdiğinde Orova'nın gerçek yüzünü keşfedecek ve bu oyunun içinde ne kadar küçük kaldığını görecekti.
Orova'da geçmişte gerçekleşen büyük darbe...
O darbeyle başa gelen Venecia Reginald...
Kendini içinde bulduğu direniş...
Ona güvenmesini söyleyen yabancılar...
Sevdiği kişi...
Ailesi...
Hiçbirinin göründüğü gibi olmadığını çok sonradan anlamıştı Aeran. Madalyonun diğer yüzünü, o ayrıntılara saklanmış büyük oyunu fark ettiğinde gözlerini açmak istemedi.
Çünkü maskeler kalktığında tüm çirkin suretler bir ip misali gözlerinin önüne serilmişti.
