Uygar bir topumda, insanlar birbirleriyle belli bir üslup çerçevesinde ilişki kurarlar. Bilindiği gibi, üslup, insanın kendisidir, özüdür. Bireyin kendisine ve toplumuna duyduğu saygı, konuşmalarında ve polemiklerinde yansır.
" Ben şiddetin her biçimine karşıyım. Sağcı solcu, dini, etnik ve resmi ;kısacası hangi kimlik altında ortaya çıkarsa çıksın terörü, şiddeti, insan canına kastetmeyi nefret duyarak reddediyorum!"
Herkesin duası ayrı.
Mesela...
Başbakan:
''Cenab-ı Hak'tan niyazımı söyle ifade edeyim:
Ne olur Laz fıkraları gene moda olsun ''
Sokaktaki adam:
''Yarabbi, ben sana havale ettim. Sen bunları bildiğin gibi yap!''
Çünkü insanoğlu;
Sadece gövdesini beslemek, giydirmek ve ona zevk vermek için yaşayamaz. Bunlar da yaşamın içindedir ama gövdeyi abartmak ve yaşamın tek amacı haline getirmek tehlikelidir. Bedensel zevklere adanmış yaşamlardaki tatminsizlik ve mutsuzluk kimsenin gözünden kaçmaz.