Ortaçağ'ı Özledim 3

Fikret Oğuztürk

Ortaçağ'ı Özledim 3 Gönderileri

Ortaçağ'ı Özledim 3 kitaplarını, Ortaçağ'ı Özledim 3 sözleri ve alıntılarını, Ortaçağ'ı Özledim 3 yazarlarını, Ortaçağ'ı Özledim 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
17. asır sonlarında yurdumuza gelen Grolet adlı bir yazar; 'Türkler, yıkanmada mübalağaya kaçarlar; bu kadar sık yıkanmasalar, muhakkak ki, daha az hasta olurlar!.. Hemen her gün yıkandıkları için de beyinleri sulanmaktadır!..' diyerek pislikten kendi beyninin sulandığını ortaya koyarken; bir İspanyol seyyah da, 'Türkler, biz Hıristiyanların pis olduğunu ileri sürüyor. Halbuki yıkanmak zararlıdır. İspanya'da hayatı boyunca iki defa yıkanmış erkek veya kadın yoktur. Yıkanmanın zararı pek çok kişide görülmüştür. Hele biz Hıristiyanlar, alışık olmadığımız için bize daha zararlıdır' sözü ile İspanya'daki pisliği bizzat itiraf etmiştir!.
Dr. A.Srayer ise 'İstanbul'da Dokuz Yıl' isimli hatıratında; Müslüman Türk'ün temizliğini şu satırlarla dile getirmiştir: 'Bugün bir Avrupalı, fakir bir Türk köylüsü kadar temizliğe dikkat etmez. Eski Paris'in ne kadar pis bir şehir olduğu herkesçe bilinir. O zamandan beri temizlik yolunda hayli mesafe aldığımızla övünür dururuz amma, Türklerin temizliğine ulaşabilmemiz için daha en az yarım asra ihtiyacımız var.'
Reklam
Dr. Cabanes'den yapılan bir tercümede, şöyle anlatılıyor: 'Ortaçağ sonlarına doğru yalnız evlerde değil, asiller ve zenginlerin saraylarında da hela (tuvalet) yoktu!.. İhtiyaçlarını gidermek isteyenler, altında bir çeşit oturak bulunan iskemlelerine oturarak rahatlarlar; bu iskemleyi de odalarının bir bölmesine gizlerlerdi. 'Bahsi geçen 'oturak'ların pis kokusunun yayılmaması için 'kapaklı birer kutu' içine konulduğu ve yatağın başucunda (kadın ve erkeğe ait) iki adet sağlı sollu konulduğu, zamanla bu kutuların 'yatak odası' takımlarındaki komidin olarak; günümüzde, bizim de evlerimizi şereflendirdiğini acaba biliyor muyduk? 'Bununla beraber sıkışanların, ihtiyaçlarını koridorlarda, şurada burada, bir duvar kenarında görmeleri adet halini almıştı. Düşününüz ki; yalnız Fransa'nın değil, bütün dünyanın en büyük sarayı Versailles (Versay) Sarayı'nın inşa edildiği tarihte hela yoktu. Herkes, istediği yerde ihtiyacını giderdiği için, Paris'te sokaklar, avlular ve hatta parklar, pislik ve kokudan geçilmez haldeydi.’
31 syf.
8/10 puan verdi
Zaman zaman ülkemizde belirli bir kesim tarafından beyan edilen bir argümandır. “Ortaçağ karanlığına dönmek istemiyoruz.” Ortaçağ nedir ki insanlar onun karanlık olduğunu ve asla o döneme dönmek istemediklerini dile getiriyorlar? Üstelik bu dönem kime göre karanlıktır? Ortaçağ'da neler olmuştur? Her toplumda aynı şeylerin yaşandığı bir dönem midir? Yazar bu üç ciltte bu sorulara cevap arıyor. 3.ciltte Bizim Ortaçağımız başlığı altında günümüzde batıya mâl edilen birçok buluşun ilk kaynaklarının Razi, İbni Sina, İbnünnefis, Kindi, Heysem, Cabir Bin Hayyan, Biruni, Ömer Hayyam, Piri Reis gibi Müslüman bilim adamları olduğunu öğreniriz.
Ortaçağ'ı Özledim 3
Ortaçağ'ı Özledim 3Fikret Oğuztürk · Gaziyurt Matbaası · 20026 okunma