Bu toprak gibi yok.Telgraftan beter.Daya kulağını duyulmadık sesler duy.Bir çobanın kavalını duyarsın, söylenmedik.Bir hoş, bir uğultu. Çiçek yüklü bir türkü...
Sözleri eski sözleri aşağı yukarı. Hiçbir değişiklik yok ama ya bu tat ne? Bu ılık ılık içine akan, yeşeren, büyüyen, büyüleyen sihir ne? diye içinden geçiriyordu Sultan. Kocasının daha, daha çok konuşmasını istiyordu.
İnsanoğluna güven olmaz,çiğ süt emmiştir demedim mi? Beş yıl onun umudu olursun,doğru yolu gösterirsin de seni kaldırır atarlar demedim mi?Düş görmez olunca da yüzüne bakmazlar demedim mi?