Oruç Tutan Hikayeler

Hüseyin Akın

About Oruç Tutan Hikayeler

Oruç Tutan Hikayeler subject, statistics, prices and more here.

About

Yorum Bey, Tutu’nun söylediklerine kulak asmamış hâlâ “Tutmayın beni!” diye bağırıp duruyordu. Oruç Bey arkadaşı Yorum’un bu aşırı hâllerine daha fazla dayanamadı. Yanına gitti, elini uzatıp onu avucunun içinden yakaladı. Yorum Bey öteye beriye kımıldayıp debelense de elini Oruç Bey’in elinden kurtarmayı başaramadı. Ağız dolusu yalan söylemek istiyor, keyfince dedikodu yapmak için can atıyor, kalp kırmak için fırsat kolluyordu. Sanki Oruç Bey onu avucunun içinden değil de kalbinden yakalamış gibiydi. Gittikçe sakinleşiyor ve kendini, kendinden korur hâle geliyordu. Hüseyin Akın, onlarca kitaptan ve edebî türden sonra ilk gençlik edebiyatına yöneliyor. Ramazanı, onunla ilgili kavram ve duyguları, metaforlar, karakter isimleri ve kelime oyunlarıyla kolay anlaşılır hâle getiren yazarımız dinî bilgileri sanatsal bir alana taşıyor. İlk gençliğe adım atmış çocuklarımızın gözünden orucu seyretmek istiyorsanız sayfaları çevirmeye başlayın. Sizi Abur ile Cubur, Karman ile Çorman, Harala ve Gürele, Sıkı ile Fıkı, Mırın ile Kırın ve daha niceleri karşılasın.
Estimated Reading Time: 2 hrs. 57 min.Page Number: 104Publication Date: 22 March 2024Publisher: Şule Yayınları
ISBN: 9786256590167Country: TürkiyeLanguage: Türkçe
Reklam

About the Author

Hüseyin Akın
Hüseyin AkınYazar · 29 books
1965 doğumlu Hüseyin Akın, şairliğinin ve yazarlığının yanı sıra, edebiyatın emekçilerinden biri. İşin ucundan tutmakla yetinmedi, bizzat işin içine girdi. Özülke, Kardelen, Endülüs, Kırklar, Derkenar, Lamure, İtibar gibi dergilerin mutfağında bulundu, yeni isimlerin temayüz etmesine ciddi katkılar sağladı. Yine, Süleyman Çobanoğlu'ndan İbrahim Tenekeci ve Ahmet Murat'a kadar birçok şair hakkında ilk yazıyı o yazdı. Bu, ileriyi görebilmek adına mühim bir örnektir. Hüseyin Akın, edebiyatı edebiyle yapan kıymetlerimizden birisi aynı zamanda. Onun macerası, bir iç kanama gibi sessiz ve derinden ilerler. "Titizlik ahlakın ta kendisidir" sözünden hareketle, işini yapar ve kenara çekilir. İlişkilerin değil, işlerin ehlidir. İlk şiir kitabı 1997 yılında yayınlanan Hüseyin Akın, sonrasında dört şiir kitabı daha çıkardı. Ömrümün Kısa Günü, son kitabı olarak, geçtiğimiz aylarda Profil Yayınları’ndan çıkarak okuyucuyla buluştu. Bu kitap, Hüseyin Akın'ın olgunluk dönemi şiirlerinden oluşuyor. Bir şiirinde, "Ben rüyaya inanırım, dünyaya değil" diyen, bir konuşmasında da "Sanat, dünyadan kaçış yollarını arama çabasıdır" tespitini yapan Akın, o büyük yalnızlığımızın şiirini yazıyor. "Önce evlerden başlıyor yalnızlık" diyerek, ortak kaderimizin ve kederimizin altını çiziyor. Hüseyin Akın şiirinin belgesel bir yönü de var. 28 Şubat süreci dâhil olmak üzere, üzüntümüzün ve öfkemizin şiirini hep o yazdı. Zaten kendisi de, bu sorumluluk ve zorunluluğun farkındadır. "Şair, yaşadığı çağın en büyük tanığıdır. Tarihçilerin es geçtiğini şairler hatırlatır" der. Akın, sadece o büyük yalnızlığımızı yazmıyor. İnsanın acısı ve acımasızlığı da şiirlerinin ilgi alanına giriyor. Yine, özellikle yazılarında, kirlenmeyi ve kirletmeyi konu ediniyor. Akın'a göre, kirlenen insan; sadece toprağı, suyu ve havayı değil, en yakınlarından başlayarak, insanları da kirletiyor. Özellikle edebiyat dünyasındaki kirlenme ve kirletme karşısında, bir büyük olarak, şunları söylüyor: "Bir insanı şair, ârif ve hakîm yapan şey, kazanılmış yoksulluğudur. Bazı şairler o kadar mülk derdine düşmüşlerdir ki, şiire ve kelimelere bile mülkiyet hırsıyla yaklaşır hale gelmişlerdir." İlk şiiri 1987'de yayınlanan Hüseyin Akın, bugün itibariyle, yirmi beşinci sanat yılını geride bıraktı. Şiire adanmış bir ömür ve şiirle geçen çeyrek yüzyıl. Emeğe hürmet adına, yirmi beş yıllık bu çabanın ne anlama geldiğini edebiyatçılarımıza sorduk. Ahmet Edip Başaran, Ahmet Kekeç, Ahmet Murat, Ali Görkem Userin, Furkan Çalışkan, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, İbrahim Tenekeci, Murat Menteş, Süleyman Çobanoğlu ve Tarık Tufan, Hüseyin Akın'ın sanatını ve şahsiyetini anlattılar.