Osman Kanunu Gönderileri
Osman Kanunu kitaplarını, Osman Kanunu sözleri ve alıntılarını, Osman Kanunu yazarlarını, Osman Kanunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan fanidir ... Devlet baki.
Sayfa 508 - Ertuğrul Gazi'den Osman'a
Tüm silahlarımızı ve kaynaklarımızın Doğu'ya çevrili olduğu bir gün bu azgın adamları surlarımızın tam önünde bulduğumuzda iş işten geçmişti. Biz tüm tehlikeleri Doğu'dan beklerken en büyük tehlike bizi Batı'dan vurduğunda hazırlıksız yakalanmıştık.
Sayfa 413 - Batı dediğin dünyayı yağmalayan bir avuç barbardan ibaret.
Hükümdarlık onu bilmeyenler için kuş tüyü yastıklar, onu adaletle yaşayanlar için ise çivili yataktır.
Sayfa 403
"Karanlık yeryüzünü sardığı zaman,
Yıldızlar yere düştüğü zaman,
Deryalar kuruduğu zaman,
Merhamet unutulduğu zaman,
Ateş yeryüzüne hakim olduğunda,
Güneş Hilali doğacak
Ve bir Türk , insanlığa tekrar adaleti getirecek.
Atının yelesi alevden, okunun tüyü kartaldan olacak."
Sayfa 307
Zaman, ibadettir. Güneşin doğuşu, batışı, gökyüzündeki hareketi, namaz vakitleri, kutsal aylar, kandil geceleri...
Zaman olmadan ibadet olmaz. Zamanı bilmeden hayat bilinmez, hayat bilinmeden Yaratan bilinmez. Burada baktığın her şeyde zaman aklına gelmeli, nereden geldim, nereye gidiyorum, acaba ne kadar ömrüm kaldı... İnsan bu soruları düşünmeli.
Sayfa 306 - Kumral Abdal'dan Osman'a
Yıllar sonra anlıyorum ki, aslında asıl mesele öldürmek değil. Yaşatmak!
Ve hiçbir şövalye kodu, aldığım hiçbir eğitim, girdiğim hiçbir savaş bunu bana öğretmemişti.
Hayır, ben yaşatmayı asıl şövalyelerden öğrenecektim!
Sayfa 287
Tehlikeli bir iştir bu.
İnsanları yaratmak ve onların hayatlarına son vermek tanrısal bir sıfattır ve adam öldürmek Tanrı'nın böyle bir sıfatı birinci elden, doğrudan üstlenmektir. Bu tanrısallaşma anını zayıf nefisli insanlar hemen unutmazlarsa acziyetlerine yenik düşerler ve insandaki kibir hiç olmadığı kadar şişer. İnsanoğlunda şehvetin, seksin, şarabın yapamadığı kadar müthiş bir tahribat yapar.
Ademoğlu artik tanrıcılık oynamaya başlamıştır.
Sayfa 282
Diğer seyyahlar neden bu tür şeylere gerek duyarlar bilmem. Bildiğimiz iki kollu, iki ayaklı, iki gözlü insandan daha vahşi canavar mı var?
Ondan daha barbar yaratık olabilir mi? Bildiğimiz insanoğlundan anlaşılması daha güç, ondan daha anlamsız yaratık var mı şu yeryüzünde?! Bu dünyada kötülük ve vahşet görmek isteyenlerin, hemcinslerine bakmaları yeterli.
Sayfa 231 - Marco Polo' dan okuyucuya
Hiç kimse unutmamalıdır ki, her erkek aslında babasını yitirdiğinde doğar.
Sayfa 153 - Kopernik yayınevi
Bizler Asya'nın bağrından çıkıp Orta Doğu'ya , sonra da Küçük Asya'ya ve Batı Anadolu'ya yüzyıllarca süren bir yolculuğun ardından geldik. Bu o kadar uzun süren bir yolculuktu ki şeklimiz ve şemalimiz bile değişti. Gözlerimiz büyüdü, tenimiz beyazlaştı. İnandığımız Tanrı dahi değişti. Orta Asya'nın şamanlarından geriye bizde çok az şey kaldı.
Sayfa 139 - Kopernik yayınevi