You can find Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk books, Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk quotes and quotes, Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk authors, Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk reviews and reviews on 1000Kitap.
(Selanik'te) Kasımiye Camii avlusunda Türkçe konuşan bir grup kadın dikkatimi çekiyor, yanlarına gidip konuşuyorum. Azerice konuşan Gürcüler yahut Ermeniler? “Hristiyan`ız, din kardeşiyiz diye buraya geldik ama pişmanız. Türkler bunlardan "yahşi" diyor bir tanesi, öbürküler da ona katılıyor. Daha sonra birkaç kilise avlusunda daha gördüğümüz bu Azerice konuşan insanların kim olduklarını, nereden geldiklerini çözemedik. Kasımiye'nin arka bahçesinde birkaç mezar taşı yan yatmış, başkısımlarında "Hüve-l Baki" duruyor, evet Kasımiye'ye Hüve-l Baki diyerek onları orda bırakıp hemen arkasındaki çift kubbeli hamamın yanından Selanik'in en görkemli, ayakta kalabilen camisi'ne geçiyoruz.
Mersklsına not : Kasımiye, bizim 16. yy vezirlerinden Cezeri Kasım Paşa'nın adını taşır.
Selanik kendisini hemen ortaya çıkarmayan, uzaktan bakanlara, gelip geçirenlere asla kendini göstermeyen bir şehir Dışardan zahiri olarak baktığınızda sizi kucaklamayan ama, derununa aşina oldukça koynundan çıkamayacağınız bir şehir.
Yeniçeri bağırışır "gideriz Kızılelma'ya dek". Kızılelma'nın ne olduğunu, nerede bulunduğunu sakın kimse sormasın! Bu yolun sonunun nereye çıkacağını kimse merak bile etmesin.
Arka kapağında da yazdığı gibi okurken kimi yerinde değil her yerinde derinden ah çektirtti.. Osmanlı’nın gidişiyle bazı şehirlerin nasıl ruhsuz birer beden gibi kaldıklarını gözler önünü seriyor olmakla beraber. Hangi şehirde ne yeneceğine nerelerinde Osmanlı’dan izlerin yoğun olduğuna varıncaya orada yaşamış tarihi şahsiyetlere kadar efradını cami ağyarını mani kılmış güzel bir eser..
Kitap bana adı gibi bir yolculuk yaptırdı ecdad topraklarında.. Neleri kaybettiğimizi daha çok anlamama vesile oldu. En çok Tuna'dan vurdu beni.. Atalarım suyunu içti diye belki de.. Kesinlikle okunulası bir kitap.. Tavsiyemdir
Osmanlı'nın sadece siyasi değil kültür coğrafyasında da hoş bir gezintiye çıkıyorsunuz bu kitapla. Bölümler fazla uzatılmamış, sade bir üslupla anlatılıyor. Diyeceğim ki, bilhassa Balkanlar'daki bölümler çok iyi ama o zaman sanki Kuzey Afrika'ya, Kırım'a, Kafkasyaya ayıp olacak. Osmanlı'nın yaklaşık 600 yıl hüküm sürdüğü topraklardaki Türk izlerinin peşinde, öğretici bir kitap çıkmış ortaya. Hani, insan imrenmiyor da değil Haluk Hocaya...