Osmanlı Diplomasisi

Ali İbrahim Savaş

Osmanlı Diplomasisi Gönderileri

Osmanlı Diplomasisi kitaplarını, Osmanlı Diplomasisi sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Diplomasisi yazarlarını, Osmanlı Diplomasisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
86 syf.
·
Puan vermedi
·
102 günde okudu
Osmanlı diplomasisi ve protokol yönetimi hakkında hakkında kısa ve öz bir kitap. Özellikle Osmanlı tarihi hakkında özel çalışan arkadaşlarıma tavsiye edebilirim. Osmanlı İmparatorluğu'nun imzaladığı bazı antlaşmalar değinilmiş(özellikle tarihi açıdan önemli antlaşmalar) , Türk elçilerin Avrupa'da karşılaştığı durumlar ele alınılmış, yabancı elçilerin Osmanlı İmparatorluğu'nda karşılaştığı durumlar ele alınmış ancak bazı bölümleri çok yüzeysel anlatılmış.
Osmanlı Diplomasisi
Osmanlı DiplomasisiAli İbrahim Savaş · 3F Yayınları · 200714 okunma
Sultanın önünde yeteri kadar eğilmeyen Avustur­yalı elçi Şchwarzenhorn’u (1651), bizzat sadrazam eğmiş ve pâdişâhın kaftanın kolunu öptürmüştür. 1664 yılında İstan­bul’a gelen Avusturyalı elçi Czernin inat ederek eğilmemiş ve çavuşlar tarafından zorla tazime zorlanmıştır.
Reklam
Yabancı elçilerin padişah huzuruna çıkarılması:
Elçiler, pâdişâhın bulunduğu odanın önüne kadar kapıcı- başı refakatinde gelir ve odanın önünde dört çavuş beklerdi. İki çavuş, elçilerin kollarından tutup koltuğuna girer ve pâdi­şâhın huzuruna, âdetâ ayakları yerden kesilmiş bir vaziyette getirirlerdi. Her zaman olmasa da, bu şekilde huzura geti­rilen elçiler, çavuşların zor kullanması ile eğilerek alınları yere değdirilirdi. Orada bulunan bir saray görevlisi, diz çöken elçi­lere pâdişâhın kaftanın kolunu uzatır ve elçinin öpmesini sağlardı.
Elçilerin sadrazam ile mutad görüşmelerinde pâdişâh ile görüşmeye kabul edilmelerini rica etmeleri, sadrazam ile ya­pılan görüşme, aslında pâdişâh tarafından kabul için bir vize mahiyeti taşıyordu
Osmanlı elçilerinin raporlarında ise, Osmanlı elçilerinin se­faret ile gittikleri ülkenin sadrazam mesabesinde olan başvekil­leri arz odasında elçiyi ayakta bekler buldukları anlaşılmaktadır. Avrupalı elçiler arz odasmda yabancılar için pek alışık olmadıkları ve rahat olmayan bir tabureye oturtulur ve taburenin koyul­ duğu yerin sadrazamın oturduğu yerden daha aşağıda olmasma dikkat edilirdi; bu da diplomatik manada, yabancı elçinin işinin zor olduğuna ve onu tahkir manasına geldiğine delâlet etmek­teydi. Fransız elçisi Villeneue’nün 1728 yılında sadrazam ile yapmış olduğu bir görüşmede sadrazamın yanına oturması bü­yük bir imtiyaz ve takdir olarak değerlendirilmiştir.
Sadrazamın kabul ettiği elçinin ülkesi ile iliş­kiler iyi değil ise, sadrazam elçiyi oturarak kabul eder ve bir müddet ayakta bekletirdi.
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.